Bir davranış yanılgısı üzerinde araştırma yaparken ilgimi çekti geleceğin ikonik simgesi.
Havacılık
tarihindeki en heyecanlı fikirle başlayan bu yolculukta karşımıza çıkan bu
ürün; yolculuğunu başarı ile tamamlayamasa da gökyüzüne bıraktığı izleri ile
bir anlamda efsane olmaya devam ediyor çünkü.
Teknoloji
ve lüksün bir aradaki olağanüstü simgesi kendisi.
Uzmanların
hala hız, zarafet ve tasarım harikası olarak kabul ettiği Concorde uçakları
tanımaya ne dersiniz?
Bu
arada bir yandan da sesten hızlı uçan bu uçaklarla uçan yolcular olmayı hayal
edelim istiyorum. Ben denemek isterdim açıkçası.
Concorde
uçaklar süpersonik yani ses hızının üzerinde bir hıza sahip. Bu hız bir
yaklaşıma göre 1,2 Mach'ın üzerinde. (daha önce duymayanlar için Mach sayısı;
akışkanlar mekaniğinde hareket halindeki bir kütle hızının, kütlenin bulunduğu
şartlardaki ses hızına oranı olarak açıklanabilir.)
Geleceğin ilham kaynağı olarak kabul edilen bu uçaklarla yolculuk yapma fikrinin ortaya çıkışı 1960’lı yıllara rastlar.
İngiliz
British Aircraft Corporation ile Fransız Aérospatiale bu amaçla bir araya
gelir. Aralarında yapılan anlaşmaya göre; iki ülke mühendisleri ortak çalışmaya
ve projenin getirdiği tüm risk ve maliyetleri paylaşmaya başlar.
Amaç
ses hızının yaklaşık iki katına çıkacak ve hedeflenen noktalara kısa sürelerde
varacak yolcu uçağı yapmaktır.
Elbette
bunu sağlayabilmek kolay olmaz.
Öncelikle
havaya direnç göstermeyen uzun, ince gövdesiyle aerodinamik bir gövde tasarımı
yapılır.
Kanat
kısmında ise üçgen şeklinde olan delta kanatlar kullanılır. Nedeni; uçak ses hızındayken
oluşacak ses duvarı nedeniyle artacak hava sürtünmesinden en az etkilenmesini
sağlamaktır.
Hayal ve cesaretin müthiş birlikteliğidir yaşananlar. Başarılı, çalışkan bir ekiple yoğun bir mühendislik çalışması ve yıllar süren çabalar sonunda meyvesini verir.
İlk
uçak üretilerek test uçuşlarına alınır. Bütün dünya nefesini tutup bu sesten
bile hızlı olan uçağın akıbetini gözlemlemeye başlar.
Her
şey yolunda gidince ticari uçuşların yolu açılır.
Dünyanın
ilgiyle yakından takip ettiği Concorde,
2 Mart 1969 yılında ilk uçuşunu Fransa’nın Toulouse şehrine yapar.
Yerden
tam 18.200 kilometre yüksekte uçabilme yeteneğine sahip uçakla artık okyanusu
geçmek daha kolay ve hızlıdır.
Bu
arada her uçuşu yakından izleyen ve inceleyen mühendisler; titanyum dış
gövdenin sürtünme nedeniyle 92 dereceye kadar ısındığını tespit eder. Burun
kısmındaki sıcaklık ise 130 derecelere varır. Bu aşırı ısınma nedeniyle uçağın
boyunun uçuş sırasında tam 7.5 santimetre uzadığı not edilir.
Tüm
bunlar aşırı hızın mühendislikteki cilveleri elbette.
Peki
yaşanan sıkıntılar sadece bunlarla sınırlı mı kalır dersiniz? (devamı 2/2’de)
Sevgiyle
kalın.
Belgin
ERYAVUZ
15.07.2024
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder