10 Aralık 2025 Çarşamba

BİR HAYALİN ÖTESİNDE

Bazen her şey bir hayalle başlar ve gelinen noktada tatlı bir gerçeğe dönüşür.

İşte buna benzer harika bir öykü var geçmişten bize göz kırpan.

Bunun için 1765 yılında Paris’ e uzanalım usulca.

Dossier Boulanger adında bir Parisli yemek servisi yapan bir yer açmaya karar verir.

Konum olarak da Louvre Müzesi yakınlarındaki hareketli Rue des Poulies'i seçer.

Bu bir ilk olacaktır.

Çünkü o zamana kadar dünya genelinde yemek pişirilip satılan, insanların gelip oturduğu ve karnını doyurduğu yerler; bir elin parmaklarını dahi geçmez.

Dossier Boulanger, bulduğu mekânın girişine ise amacını ifade eden Latince bir tabela asar.

“Midesi yorgun olanlar bana gelin, sizi yenileyeceğim - Venite ad me vos qui stomacho laboratis et ego restaurabo vos.”

O dönemlerde Parislilerin çoğu Latince bilmediği halde Dossier Boulanger’in mesajı büyük bir etki yaratır.

Bundan sonraki yıllarda yemek yemek için açılan böylesi yerlere ‘yeniden güçlendirmek, yeniden sağlığa kavuşturmak’ anlamına gelen ‘Restaurer’ kelimesinden esinlenerek ‘Restoran’ ismi verilir.

Kelimenin kökeni kadar, taşıdığı anlam da aslında evrensel bir mesaj taşır.

Restorasyon.

Yani ruhları, yüzlerdeki gülümsemeyi, sağlığı yeniden yerine getirmek.

Boulanger kısa sürede yaptığı menü çeşitlendirmesi ile zengin bir mutfak yaratmayı başarır.

Elbette bu başarı başka yemek ustalarına da ilham olur.

Açıldığı günden itibaren sadece müşterilerini doyurmakla kalmayan Boulanger, kendi yaptığı tatlılarla da onları kendine bağlar.

Üstelik yaptığı birbirinden enfes tatlıları o kadar ünlenir ki, ismine atfen ekmek yapılan yerlere boulangerie (fırın) ismi verilmeye başlanır.

Aradan geçen yıllarla beraber restoran konsepti hızla yaygınlaşır.

Önceki zamanlarda sadece krallara, soylulara ya da bakanlara hizmet eden ünlü şefler kendi mekânlarını açmaya başlar. Bir kısmı ise yine bu amaçla iş yapan girişimcilerle çalışır.

Tam 29 yıl sonra bu terim sınırları ve hatta Atlantik okyanusunu aşar.

1794 yılında Fransız Devrimi’nden kaçan bir Fransız mülteci olan Jean Baptiste Gilbert Paypalt tarafından, Amerika Birleşik Devletleri Boston’da ilk Fransız restoranı kurulur.

Böylece “restoran” kelimesi Amerikan kültürüne de girmiş olur.

Tarihler 1804 yılını gösterdiğin de Paris’teki restoran sayısı beş yüzü geçer.

Günümüzde yemek yapmanın ve sunmanın bir sanata, yemek yemek için buluşmanın ise bir sosyal etkinliğe dönüştüğünü biliyoruz.

Tarihteki bazı mutfak araştırmacıları bu notların net olmadığını savunuyor olsa da, sonuçta elde edilen tüm veriler günümüze kadar uzanan yolda hatırı sayılır gayretlerin yattığını gösteriyor.

Her şekilde yenilenme ümidimiz hep bizimle kalsın.

Sevgiyle kalın.

Belgin ERYAVUZ

23.08.2025

Kaynaklar: https://www.nationalgeographic.com; https://www.linkedin.com.

 

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...