Milattan önceki çok eski yıllara giderek başlayalım istedim sonsuzluk yolculuğumuza.
Oldukça
uzun bir yol ama her şey ilk adımla başlamaz mı?
Üstelik
o ilk adımdan sonra atacağımız her adım; ülke olarak ne kadar bereketli
topraklara ve ne büyük zenginliklere sahip olduğumuzu bir kez daha hatırlatacak
bizlere.
Sanırım
hepimizin buna çok ihtiyacı var, özellikle şu sıralar.
Yunan
mitolojisinde "Tanrıların ve İnsanların Babası" olarak anılan Zeus;
günlerden bir gün yeni kurulacak olan bir kente özel bir isim belirlemek için
meclisini toplar.
Kente
her kim en değerli armağanı verirse, hem ismini verecek hem de koruyucusu olacaktır.
Haber kısa sürede yayılır.
Tüm
tanrı ve tanrıçalar harekete geçer.
Elinde
üçlü yabasıyla, siyah saçlı ve sakallı bir erkek olarak resmedilen, aynı
zamanda Zeus’un kardeşi olan Denizler Tanrısı Poseidon; ödülü kazanmaya
kararlıdır. Temsil ettiği hırs ve gücün ona istediğini vereceğinden emin
çalışmalara başlar.
Öte
yandan başında miğferli bir genç kadın olarak betimlenen; zekanın, sanatın,
ilhamın ve barışın tanrıçası; aynı zamanda Zeus’un kızı Athena sahnede yerini
alır. Sembolleri arasında mızrak, kalkan, baykuş ve zeytin dalı görünür.
Annesinden aldığı bilgeliği nedeniyle babasının en sevdiği çocuğu olarak
rastlanır kimi destanlarda. Dolayısı ile şansı yüksektir.
Poseidon, özellikle deniz savaşlarında kullanılacak özel bir at yaratır. Bu at dünyanın uzak diyarlarına uçarak gitme yeteneğine sahiptir. Yenilmesi neredeyse imkansız olan atı hemen meclisle paylaşır.
Athena
ise çok daha farklı ve derin düşünür. Öyle özel bir ağaç dalı sunar ve
faydalarını anlatır ki meclisin ilgisi tamamen onun mükemmel hediyesine
yönelir.
Yüz
yıllar boyunca her türlü iklim ve hava şartına karşı dayanacaktır bu ağaç.
Üstelik öyle bir meyve verecektir ki hem meyvesi keyifle tüketilecek hem de
ondan elde edilen sıvı yaraları iyileştirecek kadar şifalı olacaktır.
Sonuçta
yarışma sonlanır.
Kazanan
Athena’dır.
Hediyesi ise ZEYTİN AĞACI.
Meclisteki
tüm Tanrı ve Tanrıçalar, hatta Zeus bile bu muhteşem ağacın özelliklerinden
etkilenmiş adeta büyülenmiştir.
Zaman
zaman hırsına yeni düşen Poseidon bile Athena’nın hediyesinin ne kadar özel ve
değerli olduğunu kabul eder.
Bunu
gören Athena’da zeytin ağacının bir dalını ona hediye eder. Böylece meclisteki
gergin hava tamamen yumuşar. Bu yüzden ‘düşmana zeytin dalı uzatmak’ deyiminin
ilk çıkış noktasının bu mit olduğuna inanılır.
Sonlanan yarışmayla beraber kente Athena'nın ismi verilir.
Ardından
ilk zeytin ağacı Akropolis'e dikilir.
Denilen
o ki o gün bugündür; dünyadaki tüm zeytin ağaçları işte bu ilk zeytin dalından çoğalmıştır.
(devamı 2/2’de)
Sevgiyle
kalın.
Belgin
ERYAVUZ
26.03.3022
Çok güzel ...zetin ağacının değerini bilmeyenlere gitsin...
YanıtlaSilTeşekkür ederim)) bence de ...
SilKonu da resimler de çok güzel ve anlamlı Belgincim ... Zeytinin mitolojilk hikayesini bilmiyordum... Çok teşekkür ediyor ve öpüyorum seni.
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim Tülay hanımcığım)) ben de sevgimle sımskı kucakladım ve kucak dolusu öpücüklerle...
Sil