21 Ekim 2024 Pazartesi

SEVMENİN ZARAFETİ

Yakın zamanda izlediğim gerçek yaşam öyküsü bir film sayesinde; sevmenin ve sevilmenin zarafetini yeniden hatırladım.

O kadar iyi geldi ki ruhuma.

Karşılıksız, beklentisiz, saf duygularla kalben sevmeyi başarmak kolay mı?

Hele hele günümüzde.

Peki ya bu zarafetin büyüsüne kapılıp sevildiğini bilen olmak?

Arjantin yapımı ‘Goyo’ isimli romantik bir drama filmi, tüm bu soruları yanıtlar netlikte.

Filmin kahramanı Goyo.

Donanımlı, zeki, bilgili, genç bir müze rehberi.

Buenos Aires'teki Ulusal Güzel Sanatlar Müzesi'nde çalışıyor.

Gördüğünü, okuduğunu anında hafızasına kaydeden müthiş bir beyin yapısına sahip.

İnsanları seviyor, anlayışla karşılıyor ama kendi ölçülerinde.

Çünkü özel bir duruma sahip.

Otistik.

Diğer otizmli bireylerde olduğu gibi; sosyal ilişki kurarken özellikle sürdürürken zorlanıyor.

Konuşurken, göz teması kuramıyor.

Gürültüden, yüksek sesten hoşlanmıyor. Böyle ortamlarda elinde olmadan aşırı tepki veriyor.

Kendisine dokunulmasını sevmiyor.

Kimseye sarılamıyor.

Belli bir düzende olma takıntısı var.

Tam bir Van Gogh tutkunu.

Belki de Goyo, kimsenin anlayamadığı derin içsel ıstırabını; saf bir ahenge ve müziğe dönüştürdüğü için Van Gogh’un eserlerine her gün hayranlıkla bakıp anlatarak azaltıyor. Ünlü ressamın acılarına rağmen resim yaparken hissettiği sükuneti yakalamaya çalışıyor bilinmez.

İşte Goyo, tüm bu olumsuz gibi görünen davranışlarla boğuşurken bir anda aşk sihrini gösterir.

Aynı müzede güvenlik görevlisi olarak çalışan, yaşça kendisinden hayli büyük, sorunlu bir evlilikle mücadele eden, 2 çocuklu Eva’ya aşık olur.

Yaşamı boyunca hep hayal kırıklığına uğrayan ve aşktan şüphe duyan kadını öyle güzel sever ki!

Goyo'nun saf ve samimi ruhu yaralarını iyileştirirken, aşkı, özgüveni yeniden tanımlamayı öğrenir Eva da.

Ön yargıyla yaklaştığı Goyo’da fark ettiği güzellikler onu adeta büyüler.

Film kareleri gözlerinizin önünden akarken; aşkın, sevginin, değer vermenin o insanın içini ısıtan sıcaklığı gözlerinizi nemlendirir.

Hayata dair umutlarınızı tazeler.

Kısacası ruhunuza iyi gelir.

Sevmeyi gerçekten bilen, kalbimize değer veren insanların çoğalmasını diliyorum hepimiz adına.

Sevgiyle kalın.

Belgin ERYAVUZ

17.07.2024

Kaynaklar: https://www.sortiraparis.com.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

1 yorum:

  1. Merhabalar.
    Sayfalarında paylaştıkları yazıları ilginç bulduğum blogları ziyaret ediyor, paylaşımı okuyor, inceliyor, gerekirse, araştırma yapıyorum ve ondan sonra bir yorum yazıyorum.

    Blogları paylaşımlarından dolayı ziyaret ederken, blog sayfalarının ara yüzlerini de incelemekten kendimi alıkoyamıyorum. Örneğin, sizin bu paylaşımı yaptıktan ve kaynaklar açıklamasını da yaptıktan sonra klavyenizdeki "del" tuşuna basarak aradaki açılan boşluğu silmeniz gerekirdi. Bu işlemi yapmadığınız için, yazınızın bittiği yer ile okuyucunun yorum yazacağı yerin arasında kocaman bir boşluk oluşmuş. Her zaman yazınız bittiğinde, "del" tuşunu sürekli basılı tutun ve yazı sayfanızın altında oluşacak olan gereksiz boşluğun oluşmasına meydan vermeyin.

    "Sevmenin Zarafeti" konusuna gelince, paylaşımınız hakkında da bir şeyler söylemek gerekir. Çünkü asıl ben bu paylaşımınız için buradayım öyle değil mi?
    Aşk, sevgi ve saygı; karşımızdaki insana değer vermemizin birer tezahürüdürler.
    Sevmeyi gerçekten bilen, kalplere değer veren insanların çoğalması dileğinize aynen iştirak ediyor ve amin diyorum.
    Selam ve saygılarımla birlikte hoşça ve sevgiyle kalın.

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...