29 Mart 2012 Perşembe

ÇERÇEVE DEĞİL RESİM ARIYORUM


''Çerçeve değil resim arıyorum... ''

Ajda Pekkan’ın bir zamanlar oldukça popüler olan bir şarkısına ait bu sözler…

Çalındığında hemen herkesin eşlik ettiği, severek dinlediği bir şarkıydı, sözleri ise oldukça manidar. Nedeni de sanırım artık arayışların farklılık göstermesinde. Tabiri yerindeyse çerçeveye kanıp sevgiyi ve aşkı bulduğunu zanneden insanların aklı başına gelmiş durumda.

Hızla tüketilen duygular…

Aceleci davranışlar…

Acı tecrübeler…

Göz yaşlarıyla ıslanan yastıklar…

Uykusuz geceler…

Ve ellerde kalan boş çerçeveler…

Kimisi parıltılı, kimisi çok pahalı…

Hepsi özenle seçilmiş, özel tasarımlarla hazırlanmış, belki en pahalı taşlarla süslenmiş; beğenilip sahiplenilmiş ama…

İçleri dolmadıktan sonra neye yarar ki?

İçini doldurmak yürek ister, kendine güven ister. Sadece dış görüntü değil tertemiz bir yürek ister. O çerçeveden size bakan gözlerin resim dahi olsa içinizi yakması gerek. 
Kalbinizin tatlı tatlı atışına tebessümünüzün eşlik etmesi gerek.

Nice çerçeveler var ki içleri dolu ama aslında boş. Aşk zannedilip peşinden koştuğunuz, siz olmadan bir tek gün bile geçiremediğini sandığınız, sevginize karşılık bulduğunuza inandığınız koca bir yalan.

Adeta ıssız çöllerde görülen bir serap, bir yanılsama. Hepsi bu…

Çerçeveleri boş verin, eğer resimler gerçek sevgilerin birebir yansımamsıysa; çerçevesiz bile öyle güzel ki…

İçimizdeki sevginin, mutluluğun gözlerimizdeki pırıltıya eşlik ederek dışa yansıdığı, tatlı bir tebessümle gönülden gönüle  aktığı resimlerden bahsediyorum. Hangimiz tatlı bir tebessüme, içten bir gülümsemeye kayıtsız kalabiliriz ki? O anda içimiz ısınır adeta, kısa süreliğine de olsa kendi sıkıntılarımız uçup gider. Mutlu olduğumuzu hissederiz. İşte böylesi resimlerde çerçevelerin önemi yoktur.

Ama ya o sahte gülüşler? Yüzlerine maske takıp dolaşan insanların bakışlarına yerleştirdikleri o sırıtan tebessümler? Hele hele albenili çerçevelerle süslüyse ilk bakışta nasıl da aldatır bizleri. Ancak bir süre sonra, dikkat ettikçe asıl yüz ortaya çıkar. Minicik ama önemli detaylar, insanların o sahte gülümsemelerini tüm çıplaklığı ile gösterir. Çerçevenin bile bir etkisi yoktur artık. Hatta o muhteşem çerçevenin içinde çok daha fazla sırıttığına tanık oluruz.

Oysa ki gerçek sevgilerin yansıdığı gözler, o gözlerdeki bakışlar sizin kalp dilinizdir. Bakanın yüreğini ısıtır. Sadece bir resim dahi olsa sımsıkı sarmak, öpmek koklamak gelir içinizden, hatta içinize sokmak.

Çünkü siz o resimdeki bir bakışa, bir gülüşe, bir oturuşa, bir ifadeye değil, sevginin ‘’ben buradayım’’ diyen sesine vurulmuşsunuzdur. Çerçevesiz, sade, belki siyah beyaz bir resimdir elinizdeki, ama sevgi kokar her bir yanı. Kimselerin bakıp da göremediğini görmüştür gözleriniz. Çoğu kişi sadece çerçevesi ile ilgilenirken, hatta çerçevesiz diye bir kenara savurmuşken; sizin elinizde dünyanın en değerli hazinesi vardır aslında. Çünkü sevgisiz, aşksız pahalı bir çerçeveden ibaret olan resimler yerine; aşk dolu, sevgisi buram buram kokan sade bir resim sizin yürek anahtarınızın kilidi olmuştur.

Çerçeveleriniz hep sevgi kokan yüreklerle dolu olsun.

Sevgiyle kalın.
Belgin ERYAVUZ

24.03.2012

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...