Yaşam
boyu; edindiğim tecrübelerin de katkısı ile elbette; hep olumlu olmanın
yollarındayım. Bu yollarda bir çocuk heyecanıyla koşuyorum adeta. Bazen düşüyorum,
dizlerim kanıyor tıpkı yaramaz bir çocuk gibi, ama vazgeçmiyorum. Bazen de o
sivri taşları ustalıkla atlıyor ve içimdeki çocuğu gülümsetiyorum.
Duygularımı
dile getirirken kullandığım kelimeler benim elimdeki rengarenk balonlar adeta.
Çoğaltıp
çevremdekilere dağıtmak ise bambaşka bir keyif.
Bu balonların içinde kıpkırmızı SEVGi balonum ve pembenin albenisine bulanmış AŞK balonum var. Onlar benim vazgeçilmezlerim.
Nasıl
da doğru bir yolda olduğumu elime tesadüfen geçen bir kitapla anladım. Orijinal
ismi ‘’Words Can Change Your Brain’’ yani “Kelimeler Beyninizi Değiştirebilir’’.
Yazarları
Dr. Andrew Newberg ile Mark Robert Waldman. Bir nörobilimci ile bir iletişim
uzmanının ortak çalışmasıyla hayat bulmuş bu kitap.
TEK
bir OLUMLU KELİME bile, hiç ummadığımız etkiler yaratıyor beynimizin içinde.
Doğru
kelimeleri kullanmayı alışkanlık haline getirmek, yılların alışkanlıklarını
yıkmak kolay değil. Ancak ağzımızdan çıkan her kelimeye dikkat ederek,
farkındalığımızı devreye sokarak; bunu başarmamız mümkün.
Endişe,
korku, öfke ya da kızgınlık hallerinde daha sık kullanır olduğumuz negatif
kelimeler ise; beynimizde çalan alarm sinyalleri adeta. Mantıklı düşünmemizi
sağlayan kapıları kapatıyorlar. İşte o anlarda biz, biz olmaktan çıkıyoruz. Sonradan
yaptıklarımızı düşününce şaşırıyor, pişman oluyor hatta utanıyoruz. Öyle değil
mi?
Oysaki
olumlu kelimeler arttıkça ve bir alışkanlığa döndükçe; beynimiz güç kazanıyor
ve gelişiyor.
Daha
önce hiç olmadığımız kadar açık algıya sahip oluyoruz.
Ön
yargılardan kurtuluyoruz.
Bu
olumlu durum beynimizin her yanına dağılıyor.
Zaman
geçtikçe daha ılımlı, olgun, tutarlı, kaliteli ve saygın davranışlar bizim vazgeçilmezimiz
oluyor.
Böylesi
davranışların çoğaldığı, sevgi dolu bir toplum hepimizin en güzel düşü değil
mi?
Peki
beynimize güç kazandırmak bu kadar basit mi?
Evet
basit.
İşte
ispatı.
35
ile 54 yaş aralığındaki bir grup denekten; 3 ay boyunca her gün hayatlarında
yolunda giden 3 noktayı not etmeleri isteniyor. Amaç farkındalıkla, eski
alışkanlıkları yıkmak. Yeni ve doğru olanlara yer açmak.
Deneyin
son günlerine doğru, tüm deneklerin depresyondan uzaklaştığı ve kendilerini gerçekten
mutlu hissettikleri gözleniyor.
Peki
bizim onlardan ne farkımız var. Bence çok daha iyisini yapabiliriz. Ne dersiniz?
Sahip
olduğumuz her güzel şeyi paylaşıp, çoğalmasına izin verdiğimizde, kendimize
saklayıp, gizleyeceğimize; gönülden vermenin tadını aldığımızda da hep beraber
zenginleşeceğiz. Bunu unutmamak gerek.
Sevgiyle
kalın.
Belgin
ERYAVUZ
26.01.2017
Kaynaklar:
https://www.amazon.com/Words-Can-Change-Your-Brain; http://psychcentral.com;
Eileen
Caddy- Opening Doors Within.