Hayatımızın
içinde ne çok yer tutuyor kapılar.
Ardındakine
olan merak bir yana, seçimlerimiz sırasında önümüze dikilen devasa engeller
oluyor bazen.
Ama
hep yaşantımızda kapılar.
Kimisi
tarih kadar eski; birikmiş anılarımızın tozlarına bulanmış çünkü.
Kimisi
rengarenk parlıyor adeta aç beni dercesine.
Üstelik
bazılarında anahtar üstünde. Üstünde ama biz görmüyoruz.
Yeter
ki bunun farkında olalım. Algılarımızı açık tutalım ve cesaretle o kapıyı
açmasını bilelim.
Bakın
Hindistan asıllı düşünür, konuşmacı ve yazar Jiddu Krishnamurti ne diyor?
‘’İnsanın
içinde bütün dünya vardır. Eğer nasıl bakman ve öğrenmen gerektiğini bilirsen,
kapı orada ve anahtar elindedir. Yeryüzünde senden başka hiç kimse ne sana o anahtarı
verebilir ne de o kapıyı açabilir.’’
Ne
kadar doğru değil mi?
Kapılar
hakkında yazılacak, paylaşılacak o kadar çok satır var ki aklımda, yüreğimde.
Ama
önce bir öyküye yer vermek istiyorum.
‘Çok
eski zamanlarda çok görkemli bir saray varmış. İşte o sarayın kralı bir gün,
emri altındakileri önemli bir görev için sınamak istemiş Bunun için etrafında
ne kadar güçlü ve akıllı adam varsa toplamış.
Onları
daha önce hiç görmedikleri kocaman bir kapının önüne getirmiş. Krallığındaki bu
en büyük ve en ağır kapıyı hangisinin açabileceğini sormuş.
Topluluktaki
adamlardan bir kısmı kapının azametini görür görmez korkmuş. Denemeden
açamayacaklarını söylemiş. Diğer bir
kısmı kapıyı enine boyuna incelemiş, ardından bu işin mümkün olamayacağını
bildirmiş. Geri kalanlar ise akıllı pek çok kişinin kapıyı açamadığını görünce,
kendilerine şans tanımadan vazgeçmiş.
O
kocaman kalabalık içinden sadece bir vezir kapının yanına giderek onu şöyle bir
gözden geçirmiş. Elleriyle yoklamış. Açmak için çeşitli yollar denemiş. En
sonunda tüm kuvvetiyle kapıya yüklenmiş.Sonunda o ağır kapıyı açmayı başarmış.
Aslında
kapı zaten tam kapalı değilmiş. Biraz denemek, biraz kuvvet uygulamakla
açılacakmış.
Kapının
açıldığını gören kral memnun bir şekilde vezire yaklaşmış. Sadece gördüğüne ve
işittiğine bağlı kalmadan, kendi gücünü devreye soktuğu ve denemeyi göze aldığı
için veziri kutlamış. Saraydaki görevi de kendisine vermiş.’
Öykümüz
böyle. Kıssadan hisse hesabı hayatta hiçbir şey göründüğü gibi değil. Peki ama
neden kapıların çoğunu açamıyoruz dersiniz? (sorunun cevabı ve devamı 2/2’de)
Sevgiyle
kalın.
Belgin
ERYAVUZ
06.03.2017
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder