Sayılara
tutku derecesinde bağlı olması maalesef onda bazı takıntılı davranışlar
geliştirmiş.
Bir
binaya girmeden önce o binanın etrafında tam 3 kez tur atması ya da sadece 3
ile bölünen numaralı odalarda kalmayı tercih etmesi bunlardan bir kaçı.
Sebebi
mi?
Uzak
yıldızların ve bedenimizdeki kök hücrelerinin dizilimlerinde sayısal ortaklık
olduğunu ilk kez bulan kişi kendisi. Ve bu dizilimlerde 3, 6, 9 sayıları yok.
Günümüzde
hala bilinmeyen ve kullanılmayan pek çok buluşa imzasını atmış; Edison kadar
değerli; bu ilginç bilim insanını tanımaya ne dersiniz?
Sırp
kökenli bir Amerikalı Nikola Tesla.
Fizik
ve özellikle elektro fizik konularında muhteşem buluşları var. Bu anlamda
hepimizin hayatını kolaylaştırdığını söylemek yanlış olmaz. Ancak bu çok önemli
bilim insanı hakkında bildiklerimiz kadar, bilmediğimiz pek çok gizem de var.
İnançlarına
bağlı papaz bir baba ile okuma yazması olmayan, ancak ufak tefek ev aletlerini
tasarlayacak kadar zeki bir annenin, beş evladından bir tanesi kendisi.
1856
yılının sıcak bir Temmuz günü dünyaya gelmiş.
Henüz
çok küçükken mesleğini seçmiş. Mühendis olmayı kafasına koymuş.
Annesinin
desteği ve beynindeki o ihtişamlı pırıltılarla seçtiği yolda hızla ilerlemiş.
İlk
eğitimini aldığı Graz’daki Politeknik okulunu ve özellikle fizikle matematik
derslerini çok sevmiş. Ancak 12 yaşında abisini kaybetmesi ve bazı kişisel
sorunları nedeniyle; üçüncü sınıfta okulu bırakmak zorunda kalmış.
Ardından
ailesini terk edip bir oto mühendislik firmasında çalışmaya başlamış. Sonraki
yıllarda babasının isteği ile başladığı Prag Charles Ferdinand Üniversitesi‘ni onun
kaybı sonunda yarım bırakmış.
Kısacası
eğitim hayatı hep çalkantılı ve yarım yamalak geçmiş.
1882
yılında Paris‘e yerleşmiş. Thomas Edison‘un fikirlerini yaymak için kurulan Continental
Edison firmasında işe başlamış.
Mucit
olarak ilk ciddi çalışmalarını yaptığı yer burası olmuş.
İlk
buluşu olan regüle edici kontrol cihazlarını başka keşifler izlemiş. Kendini
geliştirmeye ve dünyaya sesini duyurmaya yabancı dilden başlamış. Anadili olan
Sırpça ve Almancanın yanında; İngilizce, Fransızca ve İtalyancayı öğrenmiş.
İki
yıl sonra Amerika’ya gittiğinde Edison ile tanışmış.
Çalışmaları
ve sunumları ile dünyanın ilgisini çekmeyi başarmış. Gelin görün ki Edison’un
hep bir adım arkasında kalmış.
Yine
de azmini, sabrını, zekasını ustalıkla kullanmasının sonuçları bugün bile
alkışlanmaya değer buluşların yolunu açmış.
Çocukluk
hayali olan ilk hidroelektrik santrali denemelerini Niagara şelalesinde yapmış.
Doğru akıma karşı başlattığı alternatif akım projesi ile Edison’u bile alt etmiş.
Doğaya
olan hayranlığının ve eski felsefelere olan düşkünlüğünün buluşlarındaki payı
ise gerçekten büyük olmuş. Yenilenebilir enerji yaratmak en büyük tutkusu
olarak hep belleğinde kalmış.
İlk
kablosuz elektriği üretmesinin yanında; günümüzde işimizi hayli kolaylaştıran
ilk kablosuz elektrik iletimi yine onun sayesinde bulunmuş. Kendi ismini
taşıyan türbini sayesinde elektriğe adeta hükmettiğini tüm dünyaya kanıtlamış.
(devamı 2/2’de)
Sevgiyle
kalın.
Belgin
ERYAVUZ
15.05.2018
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder