14 Temmuz 2022 Perşembe

KAPININ ÖNÜNDE DEĞİŞEN HAYATLAR(1/2)

Öyle kapılar var ki o kapıdan içeri giren ayrı, çıkan ayrı bir kader yaşıyor.

İşte size söz edeceğim gerçek yaşam öyküsünde de böylesi bir kapı var ana unsur olarak.

Bir kilise kapısı.

Yer Yukarı Avusturya-Linz-Wels Bölgesine bağlı Lambach.

Orada tarih sayfaları arasında görülen iki karakter var.

Kim olduklarını merak edenler için gelin, tarihin tozlu sayfalarını yavaş yavaş karıştırmaya başlayalım.

Osmanlı Devleti’nin en şaşalı dönemlerindeyiz.

Viyana’yı kuşatmak amacıyla yola çıkan Osmanlı ordusu; yakınlardaki kasabalara küçük birlikler bırakarak yola devam eder. Kuzey Viyana yakınlarındaki Lambach’ta bunlardan biridir.

Orada önlem amacıyla bırakılan bir grup yeniçeri; yakında gelecek zaferden oldukça emin; şarap içip gelecek güzel haberi beklemeye başlar.

Ne yazık ki beklenen galibiyet ve kutlama gelmez. Yerine Osmanlı ordusunun yenilgiye uğradığı haberiyle karşılaşırlar.

Osmanlı ordusu geri dönerken, kasabalara bırakılan askerlere de geri dönüş için hazırlık haberi ulaştırılır.

Kasabalara bırakılan küçük birliklerin hepsi geri dönüşe hazırken; içlerinden bir tanesine bir türlü ulaşılamaz. Her yer didik didik aranır ama nafile. O yeniçeri bulunamaz.

Hal böyle olunca Lambach’taki birlik, bir eksikle oradan ayrılmak zorunda kalır. Çünkü daha fazla bekleyecek zamanları yoktur.

Osmanlı ordusu hızla gerisin geri dönerken; geride kalan ve bulunamayan o yeniçeri, içtiği şarapların etkisiyle ertesi sabah sızdığı yerden kalkar. Silahlarını toplar ve silah arkadaşlarını aramaya koyulur.

Lambach kasabasını sokak sokak tarar. Uğradıkları bozgundan ve geri çekilmeden haberi yoktur. Bu nedenle kendisine düşmanca bakanların bu davranışına akıl sır erdiremez.

Derken kasaba halkından bazılarının saldırısına uğrar. Can havliyle yolun hemen başındaki kiliseye sığınır.

Durumu gören kilise papazı yeniçeriyi kilisesinde saklar. Ardından halkın sakinliğini koruduktan sonra, ona kilisede kalabileceğini söyler.

Durumun vehametini anlayan ve yabancı bir ülkede yalnız başına kalan yeniçeri kendisine kapısını açan bu kilisede bir süre yaşar. Unutulmuş olmanın verdiği yürek acısıyla sokağa çıkamaz.

Öyle böyle derken zaman su gibi akar.

Tam iki yıl kilise kapıları ardında yaşayan ve bu arada biraz Almanca öğrenen yeniçeri, papaza artık dışarıya çıkmak istediğini söylediğinde oldukça ağır bir şartla karşılaşır.

Dinini değiştirip Hıristiyan olmalıdır.

Peki olur mu dersiniz? (devamı 2/2’ de)

Sevgiyle kalın.

Belgin ERYAVUZ

10.05.2022

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...