Öyle kapılar var ki o kapıdan içeri giren ayrı, çıkan ayrı bir kader yaşıyor.
İşte
size söz edeceğim gerçek yaşam öyküsünde de böylesi bir kapı var ana unsur
olarak.
Bir
kilise kapısı.
Yer
Yukarı Avusturya-Linz-Wels Bölgesine bağlı Lambach.
Orada
tarih sayfaları arasında görülen iki karakter var.
Kim
olduklarını merak edenler için gelin, tarihin tozlu sayfalarını yavaş yavaş
karıştırmaya başlayalım.
Osmanlı
Devleti’nin en şaşalı dönemlerindeyiz.
Viyana’yı
kuşatmak amacıyla yola çıkan Osmanlı ordusu; yakınlardaki kasabalara küçük
birlikler bırakarak yola devam eder. Kuzey Viyana yakınlarındaki Lambach’ta bunlardan
biridir.
Orada önlem amacıyla bırakılan bir grup yeniçeri; yakında gelecek zaferden oldukça emin; şarap içip gelecek güzel haberi beklemeye başlar.
Ne
yazık ki beklenen galibiyet ve kutlama gelmez. Yerine Osmanlı ordusunun
yenilgiye uğradığı haberiyle karşılaşırlar.
Osmanlı
ordusu geri dönerken, kasabalara bırakılan askerlere de geri dönüş için
hazırlık haberi ulaştırılır.
Kasabalara
bırakılan küçük birliklerin hepsi geri dönüşe hazırken; içlerinden bir tanesine
bir türlü ulaşılamaz. Her yer didik didik aranır ama nafile. O yeniçeri bulunamaz.
Hal
böyle olunca Lambach’taki birlik, bir eksikle oradan ayrılmak zorunda kalır.
Çünkü daha fazla bekleyecek zamanları yoktur.
Osmanlı
ordusu hızla gerisin geri dönerken; geride kalan ve bulunamayan o yeniçeri,
içtiği şarapların etkisiyle ertesi sabah sızdığı yerden kalkar. Silahlarını
toplar ve silah arkadaşlarını aramaya koyulur.
Lambach
kasabasını sokak sokak tarar. Uğradıkları bozgundan ve geri çekilmeden haberi
yoktur. Bu nedenle kendisine düşmanca bakanların bu davranışına akıl sır
erdiremez.
Derken
kasaba halkından bazılarının saldırısına uğrar. Can havliyle yolun hemen başındaki
kiliseye sığınır.
Durumu gören kilise papazı yeniçeriyi kilisesinde saklar. Ardından halkın sakinliğini koruduktan sonra, ona kilisede kalabileceğini söyler.
Durumun
vehametini anlayan ve yabancı bir ülkede yalnız başına kalan yeniçeri kendisine
kapısını açan bu kilisede bir süre yaşar. Unutulmuş olmanın verdiği yürek
acısıyla sokağa çıkamaz.
Öyle
böyle derken zaman su gibi akar.
Tam
iki yıl kilise kapıları ardında yaşayan ve bu arada biraz Almanca öğrenen
yeniçeri, papaza artık dışarıya çıkmak istediğini söylediğinde oldukça ağır bir
şartla karşılaşır.
Dinini
değiştirip Hıristiyan olmalıdır.
Peki
olur mu dersiniz? (devamı 2/2’ de)
Sevgiyle
kalın.
Belgin
ERYAVUZ
10.05.2022
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder