9 Nisan 2017 Pazar

FARKINDALIKTA YOLLAR TÜKENMEZ (1/2)

Farkında olmadan beyin kıvrımlarımız arasında dans ediyor duygu ve düşüncelerimiz.

Bazen bir arada uyumla vals yapıyor. Bazen de hızlı tempoda öyle bir dönüyorlar ki; onları izlememiz mümkün olmuyor.

Tam da böyle anlarda duygularımızla düşüncelerimiz birbirine karışıyor.

Hatta onları dile getirirken zorlanıyoruz. Yine de pek kafa yormuyoruz. Çünkü aralarındaki o minicik detayın farkında değiliz.

Duygularımız için tek bir sözcük yeterli aslında.

Oysaki düşüncelerimizi tek bir kelime ile ifade edemiyoruz. Kısa ya da uzun mutlaka bir cümlenin ihtişamına ihtiyaç duyuyoruz.

Bu detaydan hareketle; duygu ve düşüncelerimizin nasıl farkında olacağız dersiniz?

Kendimize sorular sormamızı öneriyor uzmanlar.

Verdiğimiz yanıtlar; o hızlı danstaki uyumu yakalamamıza vesile olurken; duygu ve düşüncelerimiz bizim farkındalığımızda kalacak.

Sorular yeni sorulara kapı açarken; bu soruların yardımıyla kendimizi, hayatımızı ve çevremizdeki her şeyi değiştirme gücünü belki de içimizde hissedebiliriz.

Olumsuz duygu ve düşüncelerin; beden ve ruh sağlığımız için ne kadar zorlayıcı ve tehlikeli olduğunu artık biliyoruz. Dolayısıyla bu FARKINDALIK bizim için çok önemli.
Bu nedenle onları olumsuz yakaladığımız anlarda yapmamız gerekenler var. Zaman içinde uzmanların önerdiği değişik yolları paylaşıyorum. Şimdi paylaşacaklarım ise sizi biraz şaşırtabilir. Çünkü bu sefer biraz ezber bozan bir yol var önümüzde.

Bu yeni tarife can veren kişi; dünyada en çok satan yazarlardan Gary Douglas.

Olumlu düşünceye ve ondan fayda sağlamayı amaç haline getirenlere biraz şüpheyle bakıyor kendisi. Çünkü her zaman değil; ancak çok nadir anlarda bu yöntemin başarılı olacağını savunuyor. Çoğu zaman o kişilerin çaresizliğin çelik kanatları arasında sıkışıp kaldığını belirtiyor.

Psikolog Gabriele Oettingen’de; olumlu düşünmenin aslında kişilerin hedeflerine ulaşmalarına engel olduğunu; yıllar süren çalışmalarının bunu desteklediğini savunuyor.

Yani kişiler pozitif düşünmeyi hayatlarının odağına taşıyıp, karşılaşacakları tüm zorluklar için yegane çözüm olarak görünce; işler sarpa sarıyor. Beklentiler istenilen doğrultuda olmayınca; hayal kırıklığına bir de özgüven eksikliği ekleniyor. Bir anlamda kişiler yetersiz olduklarını düşünerek kendilerini suçluyor.

İşte Gary Douglas bunu önlemek adına dört pratik yöntemli bir sistem geliştirmiş.

İsmi Access Consciousness (Bilince Erişim).

Bizi kendimiz için doğru olanı bulmaya yüreklendiren bir sistem.

İçinde bolca soru olması da bu yüzden.

Tüm sorular ve vereceğimiz cevaplar, bizi net değerlerimize daha bir yakınlaştıracak. Kendimizi tanıdıkça sevmemiz kolaylaşacak. Bu yöntemin en güzel yanı, hızlı geri dönüşler almamıza da fırsat tanıması. (devamı 2/2’de)

Sevgiyle kalın.
Belgin ERYAVUZ

24.02.2017


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...