9 Şubat 2020 Pazar

BİR SOSYAL PSİKOLOJİ KLASİĞİ


Söz ettiğim dünyaca ünlü sosyal psikoloji deneyi ‘Robbers Cave Deneyi’ olarak geçiyor.

İsmini Oklahoma’daki Robbers Cave Milli Parkı’ndan almış.

Deney Oklohama Üniversitesi profesörlerinden Türk asıllı Muzaffer Şerif ve Carolyn Şerif tarafından uygulanmış. O nedenle bazı kaynaklarda ‘Şerif Deneyi’ olarak da geçiyor. Sosyal psikolojinin kurucu öncüleri arasında yer alan Şerif, deneysel psikoloji metotlarını başarıyla uyguladığı için alanında son derece başarılı çalışmalara imza atar.

İşte bu deney de onlardan bir tanesi.

Sosyal önyargıları daha iyi anlamamızı sağlıyor. Ortak çaba ve ortak umudu daha net görmemize vesile oluyor.

İnsan, yapısı gereği yaşadığı toplumda kendisiyle ortak özellikleri olan kişilerle bir araya gelmeyi tercih ediyor. Bir gruba dahil olmaktan, onlarla zaman geçirmekten, beraberce bir şeyler yapmaktan hoşlanıyor. Grup dışındaki kişileri ise zaman zaman dışlayabiliyor.

İşte söz konusu deney bunu araştırmak amacıyla yapılır. Sonuç ise dünyada yankı uyandıracak kadar başarılıdır.

Şimdi gelin beraberce deneye göz atalım.

Denekler bir tatil kampına götürüldüklerini düşünen 11 yaşındaki 22 çocuktan oluşur. 
Daha önceden birbirlerini tanımayan çocuklar arasından yapılan seçimde; çocukların geçmişlerinin, ders notlarının, hobilerinin benzerlik göstermesine dikkat edilir. 
Gruplar birbirlerinin varlığından habersiz olarak  otobüslerle parka getirilir.

Üç aşamalı deneyin ilk aşamasına geçilir.

Grup üyeleri kendilerine ayrılan bölgelerde faaliyet göstermeye, etkinliklere katılmaya başlar. Oyun öncesi her grup kendi içinde liderini belirler. Ast üst ilişkisine uyum gösteren diğer üyelerle beraber etkinliklerin keyfine varır.

Sorunsuz bitirilen bu aşamaya “Ortalama uyumlanma” ismi verilir.

İkinci aşamaya geçildiğinde iki grup karşı karşıya getirilir ve birbirleri ile tanışmaları sağlanır. Etkinlikler başladığında denekler kendi grupları adına diğer grupla yarışmaya başlar. İşte her ne olursa bu ikinci aşamada olur. İstisnasız tüm denekler yarış sırasında diğer gruba karşı agresif bir tutum izler.

Artık “Çatışmanın doğuşu” ismi verilen ikinci aşama kıyasıya yaşanacaktır.

Kendilerini ait oldukları gruba o denli bağlı hissederler ki yarışmanın eğlenceli kısmını kaçırır, sert tavırları ile rakiplerini zorlarlar. Rekabete dayalı aktiviteler gerginliği körükler.

Hatta o denli ileriye giderler ki tehlikeli davranışlar karşılıklı can yakmaya başlar. 
Tahammül sınırları gerginleşir. Giderek kötüleşen durumu gören profesör Muzaffer Şerif bu aşamayı iptal eder.

Çünkü durumun düzeltilmesi ile ilgili üçüncü aşamanın zamanı gelmiştir. Ancak bu aşama en zor olanıdır. Çünkü iki grup da neredeyse birbirine düşman gibidir. Beraber yürümeyi, piknik yapmayı, sinema izlemeyi rededer. Atışmalar, sert kavgalar hiç bitmez.

Bu nedenle ‘ortak amaç - ortak hedef’ devreye sokulur.

Aralarında rekabet oluşturacak her şeyden kaçınılır. Bu amaçla kampın su kaynağı kullanılmaz hale getirilir. Kampa yemek getiren kamyon bilerek çamura saplanır. Şimdi sorun herkesi ilgilendirmektedir. Hal böyle olunca tüm denekler bir araya gelir. Sorunu çözmek için fikirler aramaya ve el birliği ile uygulamaya başlarlar.

Nihayetinde ortak fayda kavgaları sonlandırır.

Beraber zaman geçirmeye başlayan denekler arasındaki sert tutumlar tamamen silinir. Ortak hedefler beklenen sonucu verir.

Aynı deney, defalarca başka yaş ve eğitim düzeyindeki deneklerle yapılır. Sonuç hep aynı çıkar. Ortak amaç ortak çabanın her zaman olumlu sinyalleri ile toplumu birleştirdiği gözlenir.

Yukarıda sözünü ettiğim deney; bugün sosyal psikolojinin klasiklerinden biri sayılıyor. Bir şekilde oluşan ayrımcılığı ve dışlamayı önlemenin, ortak huzuru ve barışı yakalamanın yollarını göstermesi açısından mükemmel bir örnek olduğunu düşünüyorum ben de.

Birbirimizi daha iyi anlamamıza vesile olan ve bizleri farklı şekilde düşündüren böylesi deneylere emeği geçen herkese sonsuz teşekkürlerimle.

Sevgiyle kalın.
Belgin ERYAVUZ

19.11.2019


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...