Doğaya,
doğanın tüm canlılarına hayran birisi olarak; her yeni bilgi karşısında şapka
çıkaranlardanım.
Yazılarımda ilginç özellikleriyle hayvanlardan çok söz ettim
biliyorum. Ama bu sefer ki tam da içinde yaşadığımız anlayışsızlık ve
sevgisizlikle birebir ilgili. Çarpıcı resmi gördüğüm ve yazıyı okuduğumda
paylaşmam gerektiğini hissetim. İstedim ki yine yeniden düşünelim. Saygıyı,
sevgiyi, birbirimizi cins ayırt etmeden gözetmenin güzelliğini yeniden içimizde
hissedelim.
Bu
sefer konumuzun kahramanı kurtlar.
Hani
bizlerin vahşi bulduğu, saldırgan kurtlar. İnanın bu yazıyı okuduğunuzda
bizlerden daha duyarlı ve koruyucu olduklarını göreceksiniz sizlerde. Okuyanlarınız da varsa eğer yeniden hatırlayalım istedim.
Önce
kurtlar hakkında çok genel bilgileri paylaşmak istiyorum. Boyları, renkleri ve
yapıları ile bulundukları yörelere göre türlere ayrılan kurtlar; köpeğe
benzerliği ile tanınıyor. Çok iyi uyum sağladıkları için dünyanın hemen her
bölgesinde ve iklim şartında yaşayabiliyorlar. Yılda bir kez yavru yapıyorlar.
Arka ayakları ile ön ayaklarının bastığı yere basıyorlar. Yırtıcı özelliklere
sahipler. Sürü halinde yaşıyorlar. Sürünün düzeni, kuralları oldukça sert.
Hiçbir kurt bunu bozmaya cesaret edemiyor.
Şimdi
elimizde tek bir resim var. Tek bir ANI yakalamış. Bembeyaz karla kaplı bir
alan. Kimseler yok. İlerde bir kurt sürüsü karları yararak yol almakta.
Hiyerarşik düzenleri asıl odak noktamız. Sayıları tam 25.
En
önde 3 kurt var. Sürünün hasta, yaşlı kurtları onlar. Olası bir tehlike anında
hayatlarını kaybedecek olanlar. Görevleri önemli. Son anlarına kadar hizmetteler.
Ve sürünün kolay yol alması için karları yararak ilerliyorlar.
Onları
savaşçı 5 kurt izliyor. Tecrübeliler ve olabildiğince dikkatli.
Çünkü
arkalarında sürünün en KIYMETLİlerini götürüyorlar.
Onlar
kimler mi?
Sürünün
gelişip, güçlenmesini sağlayacak olan dişi kurtlar. Sayıları tam 11.
Bu
değerli canların arkasında yine bir koruma timi var. Tıpkı öndekiler gibi
tecrübeli ve savaşçı 5 kurt.
Ve
sürünün sonuna geldik.
En
arkada kim mi var?
Sürünün
lideri. Sürüyle mesafesine özen göstererek ilerleyen, sürünün tamamını gözeten gerçek
bir lider.
Onlar
da bizler gibi yaşayan canlılar. Amaçları var olmak, hayatta kalmak. Biz
insanlar gibi düşünme yetenekleri yok belki ama; dürtüleri bizlere taş çıkartır
cinsten. Dişilerini korumak gerektiğini biliyorlar. Onlarsız hayata
tutunamayacaklarının farkındalar.
Peki
ya bizler ne yapıyoruz? Kadınlarımızı, kızlarımızı yok sayıyoruz. Elimizden
gelen her kötülüğü yapıyoruz. Nedensiz. Sebepsiz can yakıyor, eziyet ediyor,
hayatlarını yok ediyor, canlarını alıyoruz. Kim, neden, hangi sebeple böylesi
vahşi duygular besleyebilir ki? Anlamakta gerçekten zorluk çekiyorum.
Bu
kadar mı sevgisiz kaldık? Bu kadar mı birbirimizi incitmekten kaçınmaz hale
geldik?
Kız
çocukları narindir. Tıpkı birer çiçek gibi. İhtimamla büyütülmeliler ki yarının
güçlü kadınları olsunlar. Olsunlar ki geleceğin güçlü çocuklarını
yetiştirsinler. Anne olsunlar. Ruhları yaralanmasın ki içlerindeki sevgiyi
çoğaltıp, yayabilsinler.
Eğer
bizler kızlarımıza, kadınlarımıza, yarının ve bugünün annelerine, eşlerine bu
özeni, bu saygıyı göstermezsek yarın ne olacak? Sevgisizlik daha da büyüyecek.
Vicdansızlık artacak. Vurdumduymazlık ve bencillik tavan yapacak.
Çocuklarımıza
vereceğimiz en güzel eğitim; sevgiyle kuşatılmış ahlak ve vicdan kavramları
olsun. Kadının, erkeğin, insanın, hayvanın, tüm canlıların saygı ve sevgiyi hak
ettiklerini belleklerine kazıyalım bir şekilde. Bunu yerleştirdiğimiz gün her
şey sevginin ışıltısında kalacak. O zaman anneler, babalar endişesiz; çocuklar
ve gençler kaliteli yaşamın merdivenlerini hızla çıkıyor olacak korkusuzca.
Ben
buna inanıyorum. İnanmak istiyorum.
Sevgiyle
kalın.
Belgin
ERYAVUZ
15.02.
1015
Çok doğru, inşallah sevgi dolu bir dünya için ! :)
YanıtlaSil