27 Haziran 2016 Pazartesi

EN SİHİRLİ NOKTAMIZ ‘’ZU SAN Lİ’’

Bir efsaneden günümüze taşınan; Çin kıyılarından çıkıp tüm dünyayı saran harika bir bilgi var elimizin altında.

Bizlere en sihirli noktamızı sunuyor.

Çin tıbbındaki ismi ‘ZU SAN Lİ’. Babasının kadim mirasını devralan kişiye ithaf edildiği için onun ismini taşıyor.

Yaşam enerji noktamız.

Sağlıklı ve uzun bir ömür sunuyor bizlere. Neredeyse 100 kadar hastalığın oluşumunu engellediğini belirtiyor uzmanlar.

Bedenimizle ilgili 365 nokta ve 12 majör meridyen tam bu nokta üzerinden geçiyor.

Rakamlar dikkatinizi çekti mi bilmem. Bir yılın gün ve ay sayıları bunlar aynı zamanda. İlginç değil mi?

Sanki bir şeylere dikkat çeker gibi.

Geleneksel Çin tıbbı; bedenin sağlıklı olması için yaşam enerjisinin, her bir organımızın bağlı olduğu meridyende düzgün akmasını hedefliyor. Böylece bedenimizi oluşturan parçalar sağlıkla beslenip işlevini yapar hale geliyor.

Uzakdoğu’da çok eski yıllardan beri bilinen ve uygulanan bir nokta aslında. Batı dünyasının ise sonradan haberi olmuş.

Önce efsanesine göz gezdirelim.

Bundan üç bin yıl önce Çin İmparatoru Song’un talimatı ile ülkenin en yaşlı kişisi aranır. Yetkililer tüm ülkeyi arşınlar. Sonunda 90 yaşında Li isimli bir adamı imparatorun huzuruna çıkarırlar. İmparator merakla uzun yaşama sırlarını anlatmasını ister Li’den. Cevabı kısacık ve nettir. Sadece bu noktaya yaptığı masajdan bahseder çünkü.

Aradan tam elli yıl geçer. Yönetimde bu kez İmparator Tang vardır. Onun da isteği üzerin, ülkenin o yıllardaki en yaşlısı aranır. Huzura çıkarılır.

Bu kişi kim çıkar dersiniz? 50 yıl önce 90 yaşındaki Li. Tam 140 yaşına gelmiştir. Hafızası ve bedeni ile sapasağlamdır. Aynı soruya yine aynı cevabı verir Li. Bedenindeki o noktayı masajla ısıttığını söyler. Tüm maharet bu noktadadır ona göre.

İşte efsane böyle.

Aradan geçen zaman içinde bu güzel bilgi, Çin tıbbındaki yerini alır. Gelenekselleşir. Bedeni bir enerji sistemi olarak kabul ettiği için; onların deyimiyle bu özel noktaya baskı uygulayıp, masajla ısıtmak adeta enerji düğmesini yeniden açmak gibidir.

Şimdi gelelim bu noktanın yerine.

Dizimizin dört parmak kadar altında hafif bir çıkıntımız var. Bulması kolay. Üstelik iki farklı yoldan tam noktaya ulaşmamız mümkün.

Birincisin de, yere oturalım. Dizlerimizi karnımıza doğru çekelim. Yani ayaklarımız tamamen yere bassın.  Diz kapağımızın bittiği bölümdeki çıkıntıyı bulursak, hedef noktaya ulaştık demek. Adeta sert bir kütle gibi hissediyoruz değil mi?

Bunda zorlanıyorsak; ayaktaki şeklini uygulayabiliriz. Ayaktayken öne doğru hafifçe eğilip, elimizi dizimizin üstüne koyalım. Parmaklarımız yeri gösterirken,  diz kapağımızı avcumuzun içinde tutalım. Serçe parmak tırnağı ile yüzük parmak tırnağı arasındaki nokta tam da aradığımız nokta.


Noktanın yerini belirleyince yapacak tek bir şey kalıyor. O da parmağımızla baskı uygulamak. Hatta en güzeli, saat yönünde masaj yapmak.

Hepsi bu kadar.

Ne zaman mı?

Uzmanlar sabah saatlerini tercih etmenin daha verimli olacağını belirtiyor. Süre 10 dakika kadar. Ama bence, süreye ya da zamana takılmadan önce alışmak gerek.

Ne dersiniz?

Bedenimizin alt yarısında yer alan organlarımız için oldukça önemli bu nokta. Şöyle bir düşünürsek alt yarımızda pek çok kıymetli organımız var. Böbrekler, böbrek üstü bezleri, cinsel organlar, sindirim işlemini üstlenen ikinci beynimiz yani bağırsaklar.

Hepsi tıkır tıkır çalıştığında; bağışıklık sistemimiz kuvvetleniyor. Kan değerlerimiz, tansiyonumuz dengeye oturuyor. Hepsi birbirini tetikliyor yani. Sonuçta kendimizi hem fiziken hem de ruhen daha iyi ve mutlu hissediyoruz. 

Yaşlanmayı yavaşlattığını, felci ve iltihaplanmayı önlediğini, idrar kaçırmaya mani olduğunu, hatta hıçkırığa iyi geldiğini, hafızayı güçlendirdiğini dile getirmedim bile. Yararları saymakla bitmiyor çünkü. Bilimsel açıdan tam olarak kanıtlanmış olmasa da kalben inanmanın gücünü belirtmeden geçmek olmaz.

Bu amaçla yapılan pek çok fiziksel hareket ve duruşun; nefes teknikleri ile desteklendiğinde; zihnin sakinleştiği, pozitif enerji ve yaşam gücünün artırdığı  bir gerçek aslında. Yoga ile haşır neşir olanların deyimiyle ‘’Qi’’ enerjisiyle doluyor tüm beden.

Yaşam enerjimiz ışıldasın yaşam pınarından kana kana su içerken. Işıldasın ki pozitif enerjilerimiz tüm kötülükleri ortadan kaldıracak kadar güçlensin. Benim en büyük dileğim bu hem de hepimiz için.

Sevgiyle kalın.
Belgin ERYAVUZ

01.05.2016



















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...