29 Nisan 2018 Pazar

İÇİNDE ‘E’ HARFİ GEÇMEYEN ROMAN


Evet, içinde binlerce harfi konuk eden, yüzlerce sayfada hayat bulan bir roman var edebiyat dünyasında ve içinde hiç ‘E’ harfi geçmiyor.

Naçizane eli kalem tutmaya çalışan; bunun için her gün çabalayan birisi olarak, böyle bir romanın varlığından haberdar olmak benim için oldukça etkileyici.

Normalde böyle kısıtlamalar söz konusu olduğunda, insan yazım alanının daraldığını hisseder. Düşünsenize sadece bir sayfalık metni bile hiç ‘E’ harfi kullanmadan yazmak istersek ne kadar zorlanacağımız ortada. Kaldı ki böylesi bir kısıtlamayla bir roman yazmak zoru fazlasıyla başarmak demek. Üstelik ‘E’ harfi Fransız dilinde en çok kullanılan ünlü seslerden bir tanesi.

Dünyada bir başka benzeri olmayan bu özel romanın ismi ‘La Disparition’ yani 
Kayboluş.

Yazarı ise Fransız asıllı Georges Perec.

Yazarın romanında ‘E’ harfini kullanmama gerekçesi hayli acı olsa da; isminde ve soy isminde toplam 4 adet ‘E’ harfi bulunuyor olması ilginç bir tesadüf olsa gerek.

Üstelik yazar tarafından açıklama yapılana değin; hiçbir eleştirmen, romandaki bu olağanüstü şarttan haberdar olmamış.  

Peki yazar neden böyle bir tercih yapmış dersiniz?

Yazarın buna cevabı hayatındaki dram dolu yılları anlatır netlikte aslında. Çünkü kendisi, ‘E’ harfinin Fransız işbirlikçiler tarafından, Almanlara verilen ve Nazi toplama kampında ölen annesi ile babasını simgelediğini söylüyor.  

Fransa’ya göç eden Polonya Yahudisi yoksul bir ailenin tek çocuğu olan yazarın çocukluk yılları, İkinci Dünya savaşına rastlar.


Zor şartlar altındaki yaşamında önce babasını, ondan yedi yıl sonra da annesini Nazi toplama kampında kaybeder. Çocuklukken onların bir bir kayboluşuna tanıklık etmesi; içinde devasa bir boşluk oluşturur.

Ne yazık ki yaşam acı dolu yağmurları ile onu sürekli hırpalar. Halası tarafından bakılırken, birden evlatlık olarak hiç tanımadığı bir aileye verilmesi ise tenine düşen iri dolu taneleri gibi içini yakar.

Nihayet Paris Sorbonne Üniversitesi’nde tarih ve sosyoloji eğitimi alır. Kendisini yazmaya vererek yaşam yolunu belirlemeye çalışır. Kelimelere giydirdiği büyülü anlamlarla kendini ifade ettiği yaşamı çalkantılıdır.

Makale ve deneme yazarlığı yanında, bir süre arşiv işinde de çalışır.

Bu arada farklı edebiyat tarzları üzerinde çalışma yapan bir gruba katılır. Bu grubun üyeleri; dilin sınırlarını genişletmenin peşindedir. Hatta matematik kurallarından faydalanarak deneysel çalışmalar bile yaparlar.  Grup; her türlü dil ve ses oyunu, harf düşmesi, karışık tümce düzeni gibi farklı yollar deneyerek edebiyata değişik bir soluk katmaya çalışır.  

İşte Kayboluş romanı, yazarın bu arayışları sırasında doğar. Alfabetik bir harfi yok sayarak yazdığı romanı ile hem hayatından kaybolanları ölümsüzlüğe taşır hem de dünya çapında bir romana imza atar.

İçinde belirli bir harf kullanılmadan yazılan böylesi eserlere Lipogram adı veriliyor. 

Ancak romanın oldukça ilginç başka özellikleri de var.

Romanın bölüm sayısı 26 ki bu durum Fransız alfabesinin harf sayısıyla aynı.

Öte yandan romanın 5.bölümü yok. Neden mi dersiniz? Çünkü ‘E’ harfi Fransız alfabesinde 5. Sırada yer alıyor.

Edebi çevreler; yazarın eserinde kullandığı dil oyununa, hayal gücüne, kurgusuna ve mizah duygusuna hayranlıkla yaklaşır. Mucize eser olarak görüp destekler.

1969 yılında yayımlanan roman dünya çapında öyle büyük ilgi görür ki pek çok dile çevrilir.

Türkçe, İngilizce, Almanca, İtalyanca, İspanyolca, Felemenkçe, Rusça, Hırvatça, Sırpça ve Japonca dillerine yapılan çevirilerde ‘E’ harfinin hiç kullanılmaması ise Kayboluş romanını daha da özel hale getirir.  

Romanı Türkçeye çevirerek bizlere ulaştıran yazar Cemal Yardımcı.

George Perec’in eserindeki önemli noktaları titizlikle ele alan çevirmen; Türkçe’ye çevirisinde aynı titizliği korumuş. 29 harften oluşan Türk alfabesini düşünerek bölüm sayısını 29’a çıkarmış. Alfabemizde 6. Sırada yer alan ‘E’ harfine dikkat çekmek için de tıpkı yazar gibi 6. bölümü eksik bırakmış.

Kendisini yarı yazar olarak tanımlayıp, romanın orijinal yapısına katkılar sağladığını savunması ise; Türk edebi çevreleri tarafından hayli sert karşılanmış.

Dehşet dolu günlerin acıyla yoğurduğu çocukluğunu, ellerinin arasından kayıp giden anne ve babasını yüreğine gömen ve ruhunu sözcüklere emanet eden Perec; maalesef 45 yaşındayken akciğer kanserinden; hayatını kaybeder.

Eserlerinin çoğunda hayatından kesitler sunarken; sivri dilli olmasına karşın sözcüklerle yaptığı büyülü dans hiç unutulmaz. Son yarım yüzyılın başyapıtlarından biri olarak kabul edilen ve fantastik bir komplo öyküsünü anlattığı ‘Kayboluş’ romanı ile de unutulmazlar listesindeki yerini alır.

Sevgiyle kalın.
Belgin ERYAVUZ

07.03.2018


1 yorum:

  1. Kayboluş benim içinde unutulmaz. Yorumunuz, yazılarınız ve bloğunuz çok güzel, başarılar dilerim.

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...