8 Nisan 2018 Pazar

PROKRUSTES SENDROMU (2/2)

Aslında yaşamın her anında ve her döneminde Prokrustes sendromlu kişilerle yolumuz bir şekilde kesişiyor.

Özellikle iş hayatı, sosyal yaşam ve büyük aile yapıları bunun için ideal yerler.

Başkalarından daha zeki, akıllı, yetenekli, güzel ve başarılı olmak onların dikkatini çekmek için yeterli.

İşlerini bozmak, yeri geldiğinde herkesin gözünde küçük düşürmek, daha az sevilip sayılmalarını sağlamak, aldığı yüksek maaşı engellemek gibi pek çok  akıl almaz oyun adeta onlardan soruluyor. Sürekli olarak; tehditle, hileyle ayaklarının altındaki sağlam zemini kaygan hale getirmenin yollarını arıyorlar. Çünkü ancak bu şekilde kendilerini mutlu hissediyorlar.

Böylesi insanlar kendilerine güvenmedikleri için; genelde kontrolsüz oluyorlar. Olaylara aşırı tepki gösteriyorlar.

Olumsuz yapıları nedeniyle genellikle sinirlerine hakim olamıyorlar.  Hassas ve bir o kadar da alıngan bir yapıya sahipler.

Kendilerinden başka herkesi düşman olarak görüyorlar. Bu nedenle de içleri hiç rahat değil. Etraflarında hep bir tehdit kokusu varmış gibi davranmaları da bu yüzden olsa gerek.

Esnek değiller. Değişmekten korkuyorlar. Kısacası oldukça zor bir yapıya sahipler.
Karşılarındaki kişilerin hayallerini hafife alıyorlar. Umutlarını söndürmek, enerjilerini aşağıya çekmek için her yolu deniyorlar. Yeri geldiğinde ağır itham ve sözlerle, yeri geldiğinde kaba davranışlarla o kişilerin yeteneklerini yok etmeye çalışıyorlar.

Peki böylesi karmaşık ruh haline sahip olan ve insanı yoran insanlardan nasıl korunabiliriz derseniz; mümkün oldukça uzak kalmak en iyi çözüm. Gerekirse tüm irtibatı kesmek belki de. Tamamen korunamasak da kendimize gelen zararı daha aza indirmeye çalışmak. Sınırlarımıza saygı duymalarını sağlayacak kararlılıkta olmak. Her zaman açık ve net davranmak.

Ardından enerjiyi tazelemek, umutlara sarılmak, hayallerden vaz geçmemek en iyi çözümler olsa gerek. Elbette yere, zamana ve kişiye göre değişiyor tüm yapılacaklar.

Yeter ki bizler kendimize olan sevgimizden ve öz güvenimizden hiçbir zaman şüphe duymayalım. Ancak o zaman engeller; aşılamaz dağlar olmak yerine ucunda ışık görünen tünellere dönüşürler.

Sevgiyle kalın.
Belgin ERYAVUZ

12.02.2018




1 yorum:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...