4 Haziran 2018 Pazartesi

DEĞİŞİMden DÖNÜŞÜMe (2/2)


Bu değerli taşın hayat bulması için çok ağır şartlar gerekiyor. Oluşumunu tamamlaması; yerin 200 km. derinliğinde, 1300 santigrat sıcaklıkta ve son derece yüksek bir basınç altında kalmasına bağlı. Yani ışıldayan bir elmasa dönüşmek hiç kolay değil. Üstelik yıllar yıllar alıyor.

Olgunluk aşamasına erişen, dünyayı ve insanları sevgileriyle kucaklayan nice insan; işte bu nedenle elmas kadar, hatta ondan çok daha değerli benim nazarımda. 

Bakışları ışıldadığı, dokunuşları kalpleri iyileştirdiği, gülümsemeleri tüm çirkinlikleri yok ettiği için.

Elmasın katı yapısı, karbon atomlarının üç boyutta güçlü bağlara sahip olmasından kaynaklanıyor. Atomları dopdolu. Her karbon atomu kendisini çevreleyen dört karbon atomuna bağlı. Bu özellik ona üç boyutta çok güçlü ve katı bir yapı kazandırıyor.

Grafit ise daha farklı kristalleşiyor.

Karbon atomları aynı düzlemde güçlü bağlara sahip. Bir karbon atomu üst üste yığılmış yassı levhalar halinde, 2 boyutlu bir düzlemde diğerlerine bağlanıyor.
Ancak grafit tabakaları arasındaki bağlar zayıf.

O nedenle daha yumuşak ve kırılgan. Yine de bakmayın bu narinliğine. Bir takım bağlayıcılarla yüksek teknolojik araçlarda bile rahatlıkla kullanılır hale geliyor. Bir yandan da yağ haline getirilerek endüstriyel sanayide kullanılıyor.

Çok yüksek sıcaklıklara dayanması en büyük avantajı. Bu nedenle tüm ev aletlerinin motorlarında bir numara. Son yıllarda uzay sanayinde de yer bulmaya başladı. Uzay mekiği ısı kalkanlarının sıcağa karşı daha dirençli hale gelmesini sağlamak amacıyla grafitin tercih edilmesi tesadüf değil.

Hayata karşı duruşlarında daha kırılgan olanlar, karşısındakini kolayca ret edemeyenler, kendilerinden çok başkaları için yaşayanlar ise tıpkı grafit gibi farklı tınılarla nefes alıyor yaşamda.

Kırılıyor.

Canı acıyor.

Elmas gibi dikkat çekici olmaması bazen ruhunu yaralıyor.

Ancak kendisine kattıkları ile zaman içinde yoğruluyor. Gün geliyor vazgeçilmeyen olarak elması bile arkasında bırakıyor.

Şartlar, durumlar, yaşananlar ve karşılaştığımız olaylara yaklaşım şeklimiz; bizi biz yapan tınılar.

Önemli olan; kendi değerimizin farkına varmamız. Kendimizi tüm kusurlarımızla sevmemiz. Cesaretle hiç pes etmeden her defasında yenilenip gelişmeye çalışmamız.

Bundan sonrası mı?

Muhteşem değişimler muhteşem dönüşümler yaratacaktır emin olun.

Sevgiyle kalın.
Belgin ERYAVUZ

18.04.2018



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...