Arapça
bir kelime kendisi.
Ama
anlamı hayli derin.
Duygusal
çatışmaların ve ruhsal gerginliklerin yol açtığı sıkıntıları hafifletebilmek
İçin; acı veren veya tehdit edici gerçeklerin yok sayılması hali olarak tanımlanıyor.
Gerçeklerle
yüzleşmeyi sevmiyor bu kelime.
Kendini
öyle farklı yollardan savunuyor ki telaffuz etmekten dahi kaçınıyoruz; belki de
korkuyoruz.
Peki
neden?
Çünkü
beynimiz fazla strese karşı bizi korumak istiyor. Bu amaçla da ilkel ego
savunma mekanizmamızı devreye sokuyor.
Böylece
başlıyoruz inkar etmeye.
Bizi
strese sokan her ne varsa onlar kaybolmuyor elbette. Sadece sis perdesi ardında
kalıyor. Ve biz inkar ederek bir parça rahatladığımızı sanıyoruz.
Bunu
daha kolay anlamamız için gelin Amerika’da üniversite öğrencileri arasında
yapılan bir araştırmaya göz atalım.
Ünlü
üniversitelerde eğitim gören, zeka düzeyleri yüksek öğrencilerin internet
kullanımı ile ilgili bir araştırma bu. Öğrencilerden doğanın giderek bozulması,
türlerin kaybolması, tehlike sinyallerinin artması ile ilgili sayfalara göz
atması istenir.
Ardından neler yapacaklarına bakılır. Göz attıkları olumsuz
konularla moralleri bozulan öğrencilerin bir süre sonra; zihinlerini rahatlan,
eğlendiren sayfalara baktığı gözlemlenir.
Bizler
de farkında olmadan bu yöntemi uyguluyoruz aslında.
Bize
acı verdiğini, içimizi kararttığını düşündüğümüz gerçekleri yok sayıyoruz. Çünkü
yol açacağı olumsuz etkilere dayanamayacağımızı düşünüyoruz.
Böylece
kendimizi korumalı bölgeye aldığımızı düşünüyoruz belki de. Çünkü bakıyoruz ki
iç sıkıntımız inkar ettikçe azalıyor.
Bu
bizim bir tür savunma taktiğimiz. Bilinçsizce
geliştirdiğimiz psikolojik stratejimiz.
Elbette
kendimizi tamamen inkarın sanal rahatlığına koy vermek yok. Tam tersine kendimizi
biraz daha rahat hissettiğimiz için bu durumdan olumlu anlamda yararlanabiliriz.
Çünkü daha net düşünebiliyor ve hatta daha kolay uyum sağlayabiliyoruz.
Yok
saydığımız, inkar ettiğimiz her ne varsa tamamen geçmediğinin, gerçeklerin yok
olmadığının bilincinde olarak; çareler arayabilir, alacağımız önlemlerle bu
olumsuzluktan tamamen kurtulabiliriz.
Kendimizi
tanıdıkça, benliğimiz güçlenecek ve bizler yaşantımızı daha kontollü bir
şekilde sürdürebileceğiz.
Ancak
ikili ilişkilerde inkar etmenin, o ilişkiyi hızla tıkanma ve tükenme noktasına
taşıdığının altını çiziyor konunun uzmanları. Paylaşımın esas olduğu bu gibi
hassas durumlarda inkar, çaresizliği ve öfkeyi tetikleyeceğinden uzak durmakta
fayda var.
Önemli
olan yaşayacağımız her şart ve durumu; rahatlatıcı yollarını devreye sokarak;
kendi lehimize çevirmek. Kocaman gülümseten anıları elden geldiğince çokça
biriktirmek.
Sevgiyle
kalın.
Belgin
ERYAVUZ
20.07.2018
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder