15 Haziran 2015 Pazartesi

ROSETO KASABASININ GİZEMİ (1/2)

Güney İtalya’da, Apenin dağlarının eteklerindeki Puglia bölgesindeyiz. Merkezi Foggia iline bağlı  minicik bir kasaba bugünkü konumuz.

ROSETO Valfortore.

Yamaçta kurulu kırmızı kiremitli evleri ile kendi halinde.

Sıradan.

Basit bir kasaba.

Orada yaşayanlar gün gelip herkes tarafından tanınacaklarından habersiz. Sessiz, sakin yaşıyorlar.
Zorlu yaşam şartları karşısında mücadele veriyor, aza kanaat ediyorlar.

Bu kasabanın öyküsüne yazar Malcolm Gladwell’in okunma rekorları kıran ‘’Outliers - Çizginin Dışındakiler’’ kitabında rastlıyoruz. Hampshire-İngiltere doğumlu yazar.

Aynı zamanda ünlü bir sosyolog. Ve tıpkı kitabı gibi sıra dışı bir isim.

Dışardan bakıldığında özenilecek hemen hiçbir özelliği yok bu kasabanın ve yaşayanlarının. Ancak öyle bir gizeme sahipler ki; hepimize örnek olacak cinsten. 

Neden mi?

Çünkü buranın sakinleri hiç hastalanmıyor.

Ölüm nedenleri mi?

Sadece yaş kemale erdiğinde, vakti saati geldiğinde.
Kendiliğinden.

Bu minicik açıklama sonrası; detaylar ve nedenler için; gelin Roseto Kasabasının gizemini beraberce aralayalım.

Bundan hayli zaman öncesi.

Ondokuzuncu yüzyılın son demlerindeyiz şimdi.

Kasabanın yaşam şartları son derece ağır. Yaşayanlar karınlarını doyurma ve yaşama tutunma telaşında. Bu amaçla ya mermer ocaklarında ya da evlerinden hayli uzaktaki dik yamaçlarda tarım yapıyorlar.

Yoksulluk almış başını gitmiş. Köy halkı okuma yazma bilmiyor. Umutla bekliyorlar bir şeyleri. Belki de başka yerlerde daha rahat yaşam şartlarına kavuşabilme umudu içlerinde taşıdıkları. Belli belirsiz titrek bir umut ışığı içlerinde yaşattıkları. Hepimiz gibi.

Derken beklenen umut ışığı görülüyor. Aralarından ilk 11 kişilik ekip, New York üzerinden Pennsylvania’ya ulaşıyor. Oradaki bir taş ocağında işçi olarak çalışmaya başlıyorlar. Gidenler memnun olup, kalanlara olumlu haberler ulaştıkça içlerindeki umut büyüyor. Ve aradan geçen yıllar içinde; İtalya’dan Amerika’nın bu bölgesine akın başlıyor. Köylerini ve evlerini terk eden köylüler Pensilvanya’da buluşuyor.

Kendi kültürlerinin yansıması olarak; aldıkları topraklarla orada kendi kasabalarının bir benzerini kuruyorlar. İsmine de ‘’Roseto’’ diyorlar. Böylece kendi kendilerine yeten, dış dünyayla irtibatları pek olmayan özel bir bölge yaratıyorlar.

Elbette yaşamları geldikleri yerden çok daha iyi şartlara dönüşüyor. Hayatları eskisi kadar zor değil artık. Evlerini, yurtlarını terk edip gelmelerine değiyor ve bunun farkındalar. Kendilerine yeten minicik dünyalarında huzuru yakalıyorlar. Azla yetinmeye alışkın oldukları için de neredeyse dünyanın en mutlu insanları onlar.

Peki sonrasında ne oluyor da böyle ünleniyorlar dersiniz? (devamı 2/2’de)

Sevgiyle kalın.
Belgin ERYAVUZ

27.04.2015

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...