22 Mayıs 2025 Perşembe

TESADÜFÜN BÖYLESİ

Bu sıralar gündemde olan bir dizi ile her birimiz Şakir Paşa ve ailesini merak eder olduk. Üstelik çocuklarının pek çoğu bir döneme imzasını atan, eserler bırakan şahsiyetler olunca.

Ben de tam böylesi bir araştırmanın içindeyken; karşıma çıkan hoş bir anektod ile; hayattaki tesadüflerin bazen ne kadar özel olduğunu düşündüm.

Osmanlı’nın son zamanlarına denk gelen bir aile Şakir Paşa ya da Atalarının Afyon’un Kabaağaçlı köyüne yerleşmesi nedeniyle Kabaağaçlı ailesi. (Bu aile ile ilgili daha detaylı paylaşımı bir başka blog yazımda yapacağım.)

Asker kökenli bu ailenin o dönemlerde sanat ve edebiyata verdiği önem özellikle çocuklarında meyvesini verir.

Baba Şakir Paşa’nın oğlu Cevat Şakir Kabaağaçlı hepimizin eserlerini zevkle okuduğumuz, halk arasında bilinen mahlasıyla Halikarnas Balıkçısı.

Onun kız kardeşi Fahrünnisa Zeyd özellikle yurtdışında verdiği eserlerle ön plana çıkan ünlü bir ressam.

Ablasının resim hayatından oldukça etkilenen diğer kız kardeşi Aliye Berger de özellikle gravür alanında başarılı bir başka ressam.

Ancak burada sıra anektod sahibi  Fahrelnisa Zeid’de.

Fahrelnisa Zeid ilk evliliğini İzzet Melih, ikinci evliliğini Irak Kralı I. Faysal’ın kardeşi Emir Zeid ile yapar. Dolayısı ile Prenses unvanını alır.

Paris ve Londra’da sergilenen eserleri ile Avrupa’nın en beğenilen ressamları arasında sayılır. Özellikle soyut resim alanında Türkiye ve Avrupa’daki öncülerden biridir.

Tarihler 1944 yılını gösterdiğinde Fahrünnisa Zeyd, eserlerini İstanbul Maçka’daki Ralli Apartmanında sergiye açmak ister.

Tam 170 resim o apartman dairesinin neredeyse her duvarını süsler.

Heyecanla sanat severleri beklerken içi içine sığmaz. Bir yandan da apartman dairesinde yapılan serginin sıra dışı olacağını söyleyen yakınlarının sözlerini hatırlar.

Sonuçta bir başına bekler durur.

Tam umudunu kaybedecekken birden kapısına bir havagazı kontrol memuru gelir.

Fahrünnisa Zeyd ne mi yapar?

Eserlerini tek tek bu gaz memuruna gösterir.

Peki sizce o görevli kimdir dersiniz?

O yıllarda Havagazı Şirketi’nde gaz kontrol memuru olarak çalışan ve Türkiye’den Nobel Ödülü’ne aday gösterilen ilk yazarımız Yaşar Kemal.

Geçmişinde öğretmen vekilliği, pamuk tarlalarında, patozlarda işçilik, traktör sürücülüğü, çeltik tarlalarında kontrolörlük yapan Yaşar Kemal; çalışmak için İstanbul’a geldiğinde kısa bir süre için havagazı şirketinde çalışır.

Ve ne kadar ilginçtir ki havagazını kontrol etmek için gittiği o dairede, karşısına ünlü bir kadın ressam ve eserleri çıkar.

Gerçekten de tesadüfün böylesi, hepimizin birbirimizin hayatına nasıl da dokunduğunun güzel bir örneği değil mi?

Sevgiyle kalın.

Belgin ERYAVUZ

10.01.2025

Kaynaklar: https://oggito.com; https://tr.wikipedia.org; https://artdogistanbul.com.

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...