Gökyüzünde uçmayı, uçakla havalanıp bulutların arasına karışmayı o kadar seviyorum ki; uçaklarla ilgili her bilgi notu beni heyecanlandırıyor.
Üstelik
son yıllarda internetin gücü sayesinde uçak rotalarını takip ederken hep
aklımıza bir soru takılıyor.
Uçakların
hava trafiğine uygun hareket ettiğini biliyor olsak da rotalarının neden düz
değil de kıvrımlı olduğunu çoğunuz gibi ben de düşünüyordum.
İşte
bu yazımla yine matematiğin o eşsiz kurallarının arasına dalıp adeta dans ederken;
kim bilir belki de bir uçak rotasında buluruz kendimizi.
Geometride,
iki nokta arasındaki en kısa mesafenin düz bir çizgi olduğunu öğrendik hepimiz.
Ancak buradaki kritik nüans bu ilkenin sadece düz yüzeylerde geçerli olması.
Küresel
formdaki dünyamız söz konusu olduğunda iki nokta arasındaki en kısa mesafe daha
farklı oluyor.
Tam
bu noktada dünyamızın şeklini ve boyutunu, yeryüzü ve yerçekimi alanlarını
inceleyen bir bilim dalı olan Jeodezi (Yer Ölçümü) devreye giriyor.
Jeodezik
olarak bilinen eğriler, eğimli yüzeylere daha uygun olan Riemann geometrisinden
kaynaklanıyor.
Dolayısıyla
zamandan ve yakıttan tasarruf etmek için en kısa rotaları belirlemeyi
hedefleyen uçuş planlamacıları, bu jeodezik yolları kullanıyor. Böylece yer
küredeki en verimli rotalar bulunuyor.
İşte
bu sebeple her uçuş; bizler için uzun gibi görünen ancak aslında dünyadaki en
kısa mesafeyi ve en az çabayı temsil ediyor.
Tarihler
1696 yılını gösterdiğinde ünlü matematikçi Johann Bernoulli; o dönemin ünlü
matematikçilerine, üzerine kafa yorduğu ilginç bir soru sorar.
‘’Dik
bir düzlemde iki nokta arasına nasıl bir eğri çizilsin ki bu eğri boyunca
sadece yerçekimi etkisiyle sürtünmesiz kayan bir cisim bu iki nokta arasındaki
yolu en kısa sürede alsın?’’
Mektubu
alan ve soruyu öğrenen matematikçiler, fizikçiler hesaplayarak sonuca varır.
Nasıl
mı?
Işık
belirli bir yol boyunca ilerlerken farklı hızlarda hareket eder. Ancak bu arada
bir yasayı uygular.
Optik
Snell yasasını.
1621
yılında Hollandalı bilim insanı Willebrord Snellius’un geliştirdiği bu optik yasaya
göre; ışık farklı yoğunluklara sahip iki ortam arasından geçerken kırılma açıları
değişir.
Neden mi?
Hedefine
en kısa sürede ulaşmak için.
İşte
Bernoulli bu yasadan hareketle sikloid eğrisine ulaşır.
Bu
özel eğri günümüz mimarisinde ve sanatta sıklıkla kullanılıyor. Hatta gençler
arasında çok popüler olan kaykay rampalarının en hızlı olanları da bu şekle
sahip olanlar.
Sözün
özü; matematiğin sihri ve gücü tüm yaşantımızda.
Sevgiyle
kalın.
Belgin
ERYAVUZ
06.01.2025
Kaynaklar:
https://www.hypatiabilim.org; Bilim
ve Teknoloji; https://www.matematiksel.org.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder