Siz hiç yolda yürürken, karşınızdan gelen herhangi bir insanın yerinde olmak isteyecek kadar bunalıma düştünüz mü? Kendinizden, kimliğinizden ve her şeyden önemlisi yaşadıklarınızdan kurtulmak adına çaresiz bakışlarla insanları düşünce süzgecinizden geçirdiniz mi? O anki psikolojiniz ve ruh halinizle doğru tahlil yapamayacağınızı bile bile o anda herhangi bir insanın yerinde olup, onun sıkıntılarını omuzlamayı, böylelikle kendi dertlerinizden bir çırpıda kurtulmayı düşlediniz mi?
İnsan bazen kendini o kadar çaresiz, o kadar yalnız ve dertleriyle o kadar bunalım içinde hisseder ki; bununla başa çıkmak yerine sıkıntılarını bir nefeste yok etmek arzusu, içinde dayanılmaz bir hal alır. Öyle ki bazen derin bir uykuya dalıp uyandığında sıkıntılarının yok olacağını hayal eder; bazen de karşısında kendisini ve dertlerini hiç bilmediği bir insanla dertlerini de kabullenerek yer değiştirmeyi ister.
Halbuki her insanın kendi dünyasında yaşadığı ne sayısız derdi, ne dermansız hastalıkları, ne çaresiz acıları vardır etrafındakilere yüzü gülerken. Ama insanoğlu dert çekerken, hastayken yada acılar içinde kıvranırken bunun sadece kendi başına geldiğini düşünür. O anda kendisi dışındaki her insan son derece mutlu, sağlıklı ve dertsizdir. İşte bu yüzden hep aklında “neden ben?” soruları birbiri ardına çakan şimşekler gibi ardı ardına patlar. Başkaları yerine kendisinin en şanssız birey olarak seçildiğini düşünerek kederine keder katar bir anlamda. Ama ya diğerleri… Onun gözünde her anlamda mutlu olan, dışarıdan bakıldığında yüzleri gülen diğer kişiler… Kimi onulmaz hastalıklarla boğuşur, kimisi sevdiğinden yana dert çeker, kimisi hayırsız bir evladın kurbanıdır, kimisi işsizlikten kıvranmaktadır yıllarca.
Oysaki siz, evet siz , Tanrının sizi ve gücünüzü sınamak adına tüm dertlerin size, sadece size gönderildiğini düşünürsünüz.
Bir an için mümkün olsa insanların yer değiştirmesi; işte o zaman kendinden daha dertli birisi ile karşılaşmanın acısıyla içiniz bir başka burkulacaktır kuşkusuz. Kendi dertleriniz, dert sayıp kederlendiğiniz ve gözünüzde fazlası ile büyüttüğünüz olaylar belki de çok anlamsız gelecek; hatta içinde bulunduğunuz durumu usulca kabulleneceksiniz o zaman.
Dertler, acılar, sıkıntılar,… tümü yaşam kesiti içinde hep bizimle olacaklar.Önemli olan çekilen sayısız sıkıntının arasında yeşeren filizleri görmek, bize göz kırpan pembe bulutlara gülümseyebilmek, her zaman için kendimizin en kuvvetli kişi olduğuna yine kendimizi inandırabilmektir.
Yaşam boyu kendiniz olmaktan vazgeçmeyeceğiniz çizgilerde buluşmak dileği ile…
Sevgiyle kalın.
Belgin ERYAVUZ
19/10/2003
İnsan bazen kendini o kadar çaresiz, o kadar yalnız ve dertleriyle o kadar bunalım içinde hisseder ki; bununla başa çıkmak yerine sıkıntılarını bir nefeste yok etmek arzusu, içinde dayanılmaz bir hal alır. Öyle ki bazen derin bir uykuya dalıp uyandığında sıkıntılarının yok olacağını hayal eder; bazen de karşısında kendisini ve dertlerini hiç bilmediği bir insanla dertlerini de kabullenerek yer değiştirmeyi ister.
Halbuki her insanın kendi dünyasında yaşadığı ne sayısız derdi, ne dermansız hastalıkları, ne çaresiz acıları vardır etrafındakilere yüzü gülerken. Ama insanoğlu dert çekerken, hastayken yada acılar içinde kıvranırken bunun sadece kendi başına geldiğini düşünür. O anda kendisi dışındaki her insan son derece mutlu, sağlıklı ve dertsizdir. İşte bu yüzden hep aklında “neden ben?” soruları birbiri ardına çakan şimşekler gibi ardı ardına patlar. Başkaları yerine kendisinin en şanssız birey olarak seçildiğini düşünerek kederine keder katar bir anlamda. Ama ya diğerleri… Onun gözünde her anlamda mutlu olan, dışarıdan bakıldığında yüzleri gülen diğer kişiler… Kimi onulmaz hastalıklarla boğuşur, kimisi sevdiğinden yana dert çeker, kimisi hayırsız bir evladın kurbanıdır, kimisi işsizlikten kıvranmaktadır yıllarca.
Oysaki siz, evet siz , Tanrının sizi ve gücünüzü sınamak adına tüm dertlerin size, sadece size gönderildiğini düşünürsünüz.
Bir an için mümkün olsa insanların yer değiştirmesi; işte o zaman kendinden daha dertli birisi ile karşılaşmanın acısıyla içiniz bir başka burkulacaktır kuşkusuz. Kendi dertleriniz, dert sayıp kederlendiğiniz ve gözünüzde fazlası ile büyüttüğünüz olaylar belki de çok anlamsız gelecek; hatta içinde bulunduğunuz durumu usulca kabulleneceksiniz o zaman.
Dertler, acılar, sıkıntılar,… tümü yaşam kesiti içinde hep bizimle olacaklar.Önemli olan çekilen sayısız sıkıntının arasında yeşeren filizleri görmek, bize göz kırpan pembe bulutlara gülümseyebilmek, her zaman için kendimizin en kuvvetli kişi olduğuna yine kendimizi inandırabilmektir.
Yaşam boyu kendiniz olmaktan vazgeçmeyeceğiniz çizgilerde buluşmak dileği ile…
Sevgiyle kalın.
Belgin ERYAVUZ
19/10/2003
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder