4 Kasım 2014 Salı

NİYETLER Mİ? KALPTEN OLSUN (3/3)

‘’Hayatta istediğiniz her şey, ona sahip olduğunuzu ilan edebilecek özgüvene ve özdeğere sahip olduğunuz gün sizin olacaktır.’’ demiş Nobel ödüllü, İskoç kimyacı ve doktor Daniel Rutherford.

Özgüven ve özdeğer.

Her ikisine birden sahip olanlardan, bunun için çabalayanlardan olalım. Çocuklarımızı yetiştirirken sevgimize bu tohumları da ekleyelim.

Şimdi düşünelim yeniden. ‘’Nasıl niyet edelim ki bu özel uyumu yakalayalım?’’

Öncelikle içinde sadece BEN olmayacak. Yani sadece kişisel amaçlarımıza hizmet etmeyecek.  Net, açık ve kararlı olacağız. Evrensel niyetle ters düşmemeye dikkat edeceğiz. İçimizde ufacık bir kuşku kalmayacak. Pozitif enerjimizi her ne olursa olsun koruyacağız. Niyet sonrası, evrenin sınırsız aklına güveneceğiz. Teslim olacağız. Ve bekleme sürecinde; gerçekleşeceğine inanmaya devam edeceğiz. 
Böylelikle kalpten istenen niyetlerimizin gerçekleşme olasılığını artırmış oluyoruz.

Deepak Chopra’nın sözleriyle tüm bu yazdıklarımı destekleme zamanı şimdi.

‘’Niyet bilinçte veya ruhta yatan bir tohumdur. Eğer ona gereken özeni gösterirseniz, kendi kendini gerçekleştirmek için gereken donanımları işlemeye başlar. Niyet tesadüfleri yaratır. Bu sebepledir ki düşündüğünüz herhangi bir şey karşınıza çıkar.’’

En çok da unuttuğumuz anlarda gerçek olur niyetlerimiz öyle değil mi? Tek bir cevabı var o da teslimiyet.

Yazmaktan bıkmayacağım, çünkü çok önemli. Hepimiz güçlüyüz hiç olmadığımız kadar. Tıpkı Chopra’nın sözlerindeki gibi.

‘’Evrendeki bütün yaradılışlar niyet tarafından idare edilir. Ve biz insanlar niyetlerimiz sayesinde hayatlarımızda OLUMLU DEĞİŞİKLİKLER yapabilme kudretine sahibiz.’’

Bizler böylesi bir güce sahipken ne yapıyoruz peki?

Kudretimizi, yeteneklerimizi görmezden geliyor; zamanla köreltiyoruz. Neden mi? Egomuzla yaşamak bize daha kolay geliyor da ondan.

İşte şimdi unuttuğumuz bu gücü yeniden kazanma zamanı. Yaşımız kaç olursa olsun en güzel zaman ŞİMDİ. Asıl benliğimize geri dönebilirsek niyet gücümüzün farkına varacağız.

Bu öyle güzel ki. Evet belki zor bir süreç olacak, yılların kalıplarını yıkmak ama olsun. Denemek gerek bence. Zoru başarmanın tadını bir düşünsenize. Her şeye değmez mi?

Endişeyi, kaygıyı, korkuları bir yana atacak; sevgi ve merhamet duygularının tadına varacağız.  Ruhumuz sakinleşecek. Gönül gözümüz açık olduğu için yaşam bize daha renkli gelecek. Bir şeye niyet ettiğimizde önümüze çıkan fırsatları kolaylıkla göreceğiz. Çünkü farkındalığımız alabildiğine açık olacak. Nerede teslimiyet gerektiğini bileceğiz. Akışa kolayca adapte olacağız.

Teslimiyet kolay değil biliyorum. Uzmanlar bunu başarmak için; inançta bir atılım, tabiri yerindeyse bir sıçrama yapmamız gerektiğini belirtiyor. Yani bilinmeyenin kucağına kendimizi bırakabilmemiz. Bunu kendi iç sesimizle de desteklememiz. İşte inancımızdaki bu güzel değişikliği yapabilirsek; ödülümüz MUHTEŞEM olacak.

Önemli olan sınırsız aklımızı kullanmayı alışkanlık haline getirmekte. Dikkatimizi dağıtacak stres, kaygı ya da endişeyi bir yana bırakıp; kalpten inanmaya devam edersek; algılarımız hiç olmadığı kadar genişleyecek. Niyetlerimiz, bizlere farkında olmamız gereken fırsatları yaratacak. Bize düşen, kaçmasına izin vermeden bu özel fırsatları kucaklamak. Zamanında, kalp sesimizle harekete geçmek. 

Son olarak; hangi niyetimizin gerçekleşebilme olasılığı olduğunu nereden bileceğiz?

Cevabı hayattaki ipuçlarında.

Tesadüflerde. Ve tümü öyle güzel olanaklar sunuyor ki bizlere.

Yeter ki fark edelim, hissedelim ve şükürler eşliğinde kucaklayalım hepsini.

‘’Hayat, bir sürprizler serisidir. Öyle olmasaydı ne yaşamaya, ne de korunmaya değerdi. ‘’ diyor Amerika’lı düşünür ve yazar Ralph Waldo Emerson.

Hemen her yazımda dile getiriyorum. Çünkü hayat felsefem bu çatı altında şekilleniyor benim de. O halde gelin beraberce; her yeni sabahı bize sunulan en değerli armağan olarak karşılayalım. Yaşayacak olduğumuz tüm güzel sürprizleri kucaklamaya KALPTEN NİYET edelim. Gerisini evrene, akışa ve kalbimizin tik taklarına bırakalım.  Aynı sevgi haresinde yürek yüreğe ilerleyelim.

Sevgiyle kalın.
Belgin ERYAVUZ

31.07.2014









Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...