19 Ocak 2016 Salı

ÇÖZÜM MUTLAKA VARDIR (2/2)

Bunun cevabına Osho’nun JOY kitabında rastladım.

Tamamen egomuzla ilgili bir durum. Çünkü egomuz BASİT olanı sevmiyor. İstiyor ki kocaman olsun. Diğer türlü rahatı kaçıyor. Küçülüyor. Neredeyse yok olacak. Bu nedenle hep sorun olsun istiyor. Üstelik hepsi büyük olsun ki kurulduğu o gösterişli koltukta rahatça otursun.

Bu arada biz yoruluyoruz. Enerjimiz azalıyor. Keyfimiz kaçıyor. Hiçbirini umursamıyor. Tam tersine hep mücadelede olalım diye uğraşıyor. Çünkü işine gelmiyor.

Peki bizler ne yapıyoruz dersiniz?

Bizler de hiç düşünmeden ona boyun eğiyoruz. Üstelik haklı buluyoruz.  Yaptığımız işte bu.

Minicik bir problemi büyütüyoruz. Egomuzu kendi elimizle besliyoruz. Düşüncelerimizle, farkına varamadığımız negatif duygularımızla ve ağzımızdan kaçan sözcüklerle onun yolunu açıyoruz. Kendi çıkış yolumuzu taşlarla tıkadığımızı fark edemiyoruz.

Peki ne yapmamız gerekiyor?

Hep dediğimiz gibi, arada bir mola verip kendimize bir bakmalıyız.
Neredeyiz?
Ne yapıyoruz?
Hangi ruh hali içindeyiz?
Bedenimiz gibi ruhumuz da yorgun mu?

‘’Kalp sesimizi dinledikçe, içimize baktıkça; aslında sorunların dahi olmadığını göreceğiz.’’ diyor Osho.

‘’Asıl problem yaratanın kendi egomuz olduğunu anladığımız anda bitecek sorunlar. Ne problem olacak, ne de çözüm arayışlarımız. Hepsi bizimle alakalı.’’ diye de ekliyor.

Peki o zaman ne oluyor biliyor musunuz? Gerçek yaşamın ışıltıları tüm albenisi ile bizi kucaklıyor. Enerjimiz artıyor. Gerçekten yaşadığımızı hissediyoruz. Tıpkı aşık olmak gibi, yaşama olan aşkımızı hissediyoruz.

İşte bu nedenle FARKINDA olalım; sorunlar HENÜZ başlarken. Problemi minicikken fark edip, içine girmeden ve kocaman olmasına izin vermeden yok etmemiz şart.

Enerjimizi bugün kullanalım. Akıştayken yaşayalım.

Yarın mı? Yarın elbette çok daha iyi olacak. Ama içimizde kaygılar, endişeler varsa, bir yerlerde yanlış yapıyoruz demek. Çünkü gerçek yaşamda onlara da yer yok ki egomuz güç bulamasın.

Bırakalım çoşku sarsın ruhumuzu ve bedenimizi.

O içsel olgunluk çok önemli.

Dışarıdan gelenlerle değil; kendi içimizden gelenlerle yaratılan olağanüstü bir maneviyat.

YAŞAMIN ÇOŞKUSU.

Özgürlüğümüz.

İçimizdeki çocukla yaptığımız çılgınlığımız.

Özümüzün renklerini fark ettiğimiz en özel anlarımız.

Paylaştıkça büyüyen zenginliğimiz.

Sevgiyle kalın.
Belgin ERYAVUZ

03.11. 2015

Kaynaklar: http://edirnerotary.com; Osho – JOY (Çoşku-İçten Gelen Mutluluk) kitabı.

1 yorum:

  1. O yaşama coşkusunun gelmesi bazıları için korkutucu çünkü gerçek anlamda sadece saatlik sürelerle geliyor ve gittikten sonra çok daha büyük bir yıkım bırakmış olarak terk ediyor çünkü onu tattırıp sonra kupkuru olarak bırakıyor ve dendiği gibi neredeyse yıl içinde nadiren o da çoğunlukla günün tamamını kaplamayan sürelerde. Bazense bu aldanışla bir işe kalkışıyorsun ve daha başında tekrar kuruyorsun ve kısa süre içinde bırakmış oluyorsun(yine).

    Yada bilmiyorum bu normal diğer insanlarda böyle nadiren hayatta onları harekete geçirecek duygulara sahip oluyor.

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...