15 Ağustos 2016 Pazartesi

ÇÖZÜM YOLUNDAKİ ÇÖZÜMSÜZLÜK

Tarihin tozlu sayfaları arasındayız bugün. İlginç bir terim bizlere eşlik ediyor.

İsmi ‘Kobra Etkisi’.

Bildiğimiz kobra yılanından almış ismini.

Dünyanın en zehirli yılanı kobralar. Sıcağı seviyorlar. Bu nedenle Hindistan, Güney Asya ve Afrika gibi sıcak bölgelerde yaşıyorlar.


Boyunlarını dikerek yayvan hale getirmeleri ve kandil şeklini almaları ile tanınıyorlar. Oldukça da uzun boylular. Zehirleri ile sinir sistemini felç ediyorlar.

Genelde saldırgan değiller. Rahatsız edildiklerinde, ilk olarak kaçmayı deniyorlar. Ancak çok fazla sıkıştırıldıklarını hissederlerse, kendilerini savunmak adına saldırıyorlar.

Aralarında bir de Kral kobra var ki; dünyanın en uzun zehirli yılanı. Neredeyse 7 metreye yakın. Kendi hemcinslerini ve pitonları yiyen kralların; tek bir ısırığı tam 20 insanı öldürecek zehre sahip.

İşte bu yılanlar Hinduizmde yok oluşun ve yeniden oluşumun Tanrısı Shiva'nın habercisi olarak görülüyor.

Bu mini notlarla bilgilerimizi tazelediğimize göre; şimdi tarih sayfalarındaki o ilginç öyküye göz atma zamanı.

Bir zamanlar Britanya İmparatorluğu; Hindistan gibi pek çok deniz aşırı ülkeyle beraber; dünya tarihinin en geniş topraklarına sahipti. Ve bu nedenle de ‘Güneşi Batmayan İmparatorluk’ unvanını almıştı.

İşte Hindistan’ın sömürge olarak İngilizler’in eline geçtiği bu yıllarda, aralarında yaşananlar bizlere bu terimi sundu.

Sıcak iklimi, geniş tropikal ormanları ve tehlikeli hayvanları ile Hindistan’a adım atan 
İngiliz askerleri için yaşam kabus gibidir. Kral kobra dahil, ismini bile bilmedikleri pek çok zehirli yılanla karşı karşıya kalan askerler; bu işe acil bir çözüm ararlar. Çünkü nasıl korunacaklarını, onlarla nasıl başa çıkacaklarını bilemezler. Haliyle pek çok kayıp verirler.

Bu duruma kafa yoran İngiliz Hükümeti, aklına gelen güzel bir fikirle harekete geçer. 
Ve egemenlikleri altına aldıkları Hintlilere bir duyuru hazırlar.  Her bir ölü kobra yılanı getirene 1 sterlin vereceğini duyurur.

Bunu duyan halk yaşamları içinde yer almasına alıştıkları kobra yılanlarını öldürmeye ve sterlinleri toplamaya başlar. Bir süre her şey yolunda görünür. Artık askerler rahatlamıştır. Çünkü yılanlarla beraber kayıpları azalmış; Hintliler ise para kazanmaya başlamıştır.

Ancak bir süre sonra Hintlilerin aklına çok daha güzel bir fikir gelir. Böylece kobra yılanı üretim çiftlikleri kurmaya başlarlar. Bir yandan kobra yılanı üretip, bir yandan öldürmeye ve paralarını almaya devam ederler.

Düşündüklerinden çok daha fazla sterlin ödemek zorunda kalan İngiliz Hükümeti ise, bunu duyunca kampanyayı durdurur. Artık ölü kobra yılanına tek sterlin verilmeyecektir.

Peki sonrasında ne mi olur?

Bu duruma kızan Hintliler, kurdukları çiftliklerdeki bütün kobra yılanlarını serbest bırakır. Sonuç ilk zamandan çok daha vahimdir maalesef. Çözüm yolunda çözümsüzlükle karşı karşıyadırlar artık.

İşte ‘Kobra Etkisi’ terimi bu olayla belleklere kazınır.

Herhangi bir olayla karşılaştığımızda hemen hepimizin yaşadığı sıkıntı değil mi bu?
O sorunu ya da sorunları yok etmek adına kendimizce en uygun çözümleri buluruz. Bulduğumuzu zannederiz. Ve uygularız. Ama bir de bakarız ki sorun yok olmamış. Üstelik daha da büyüyerek karşımıza dikili vermiş.

Biliyorum ki, hayat her zaman güzellikler sunmuyor. Her bir aşamada farklı renkler var etrafımızda. Griler ve hatta siyahlar; gün geliyor pembeleri, turuncuları gölgeliyor.

Ama olsun.

Hayat her türlü zorluğa rağmen yine de yaşanılası.

Bizi zorlayan engellerle mücadele ederken, bulacağımız çözümlerin hiç birinde, bu etkiyi yaşamamız dileğimle.

Sevgiyle kalın.
Belgin ERYAVUZ

05.08.2016




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...