19 Ocak 2013 Cumartesi

TEBESSÜMLERİME KONAN HEDİYEM


TEBESSÜM etmek, gönlünce hayata GÜLÜMSEMEK…

ANları fark edip bu tebessümleri çoğaltmak…

Başka insanlarla paylaştıkça daha da büyümek, hatta kocaman olmak…

Adeta benim hayat felsefem oldu TEBESSÜMLERİM…

Ama gün gelip tebessümlerimin beni getireceği bu noktayı ben bile tahmin edemezdim. 2012 yılının son gününde, sabahın erken saatlerinde; öyle bir yeni yıl hediyesi ile karşılaştım, kalbi öyle NAİF bir insanla tanıştım ki ben bile şaşırdım.

Her şey, sabah benim tebessümlerimle başlamıştı yine; her yeni doğan günün sabahında olduğu gibi. Hava oldukça sertti, tam bir kış günü. Hele hele sabahın o ilk saatleri için. Birden içime dolan deniz özlemine daha fazla dayanamayıp, kendimi sahil kenarına attığımda buldum hediyemi ve değerine paha biçemedim.

Yürürken zaman zaman karşı karşıya geldiğimiz ve her seferinde tebessümüme içtenlikle tebessüm eden çok özel bir kalp sözünü ettiğim. Konumu, statüsü, mesleği, yaşı ve mevkii gereği tanışmayı düşünemeyeceğim kadar benden uzak; ama bir o kadar da tebessümlerimizin ortak paydasında yakın birisiydi.  Ve ben bu özel kalbi sadece tebessüm ederek yürümem sayesinde kazanmıştım.

Tebessümlerimizi konuşturduğumuz o kısacık ANlık zamanlarda sadece sımsıcak bakan mavi gözleri vardı benim için. Tanıştıktan, gerçek kimliğini öğrendikten ve ara ara yapmaya çalıştığımız kısacık ama özlü sohbetlerimizden sonra ise, mesleğinin ağırlığı ve bulunduğu şartların zorluğuna inatla direnen  yumuşacık bir kalbi olduğunu keşfettim. Ben onda; çoşkulu aryaların tınısını, o çok sevdiğim valsin insanın adeta başını döndüren büyülü dünyasını,  yaşanmış yıllarına inat içindeki o yaramaz çocuğun tatlı heyecanını gördüm. En olmadık çılgınlıkları yapacak kadar cesur olan ruhuna hayran kaldım. Yaşadığı evlat acısının gözlerine indirdiği buluta ve neme karşın, hayatı tebessümle ve ışıltıyla karşılayan mavi bakışlarında kayboldum.

Her bir sohbette farklı bir yönünü, her bir karşılaşma da farklı bir heyecanını görmek; hayatın farklı alanlarında olsak da, aynı düşüncelerde birleştiğimize tanık olmak ise inanılmaz bir keyif oldu benim için. Doymadım, doyamadım…

İnsan hayatında nelerle ve kimlerle karşılaşacağını, kimilerine teğet geçip giderken kimilerini hayat çemberinin içine alacağını kestiremiyor. Bu nedenle değil  midir ki hayat hep sürprizlerle doludur diye. Gerçekten de öyle. Hele hele bu sürprizler sizin tebessümlerinizi çoğaltan, yaşamınıza renk  katan insanlarsa değmeyin keyfine.

İşte ben, bir yılı uğurlayıp yepyeni bir yılı karşılamaya umutlarla devam ederken yaşadım böylesi güzel bir sürprizi. Tebessümlerimin beni getirdiği noktaya binlerce şükrederek sarıldım hediyeme. Bir insanı tanımak, çok ayrı kulvarlarda olsanız bile ortak paydanız olan tebessümlerinizde bir araya gelip iki çift laf edebilmek, bundan keyif almak; öyle herkese nasip olacak bir şey değil biliyorum ve ben kendimi bu anlamda çok ŞANSlı hissediyorum. Dilerim aynı şansı sizler de gün gelir yakalarsınız. 

Bunun için belki de tek şart birazcık TEBESSÜM…

Tebessümlerimi çok seviyorum… tebessümlerimle çoğalmayı da…

Sevgiyle kalın.
Belgin ERYAVUZ

05.01.2013 

1 yorum:

  1. bazen bir söz,bazen bir tebessüm,güneşe bakan bir çiçek,yavrusuna yiyecek taşıyan bir kuş...mutlu olmaya hayata pozitif bakmaya yeter sanırım...bazen hayatımızı gerçekten tesadüfler yönetir,sanki gizli bir dost yönlendirir bizi,ararız bu dostu ama bulamayız..aslında yürektedir o gizli dost..akide şekerinin verdiği hazzı verir insana..o yüzdendir akide şekerlerini sevmelerim..

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...