TEBESSÜM etmek, gönlünce
hayata GÜLÜMSEMEK…
ANları fark edip bu
tebessümleri çoğaltmak…
Başka insanlarla paylaştıkça
daha da büyümek, hatta kocaman olmak…
Adeta benim hayat
felsefem oldu TEBESSÜMLERİM…
Ama gün gelip
tebessümlerimin beni getireceği bu noktayı ben bile tahmin edemezdim. 2012
yılının son gününde, sabahın erken saatlerinde; öyle bir yeni yıl hediyesi ile
karşılaştım, kalbi öyle NAİF bir insanla tanıştım ki ben bile şaşırdım.
Her şey, sabah benim
tebessümlerimle başlamıştı yine; her yeni doğan günün sabahında olduğu gibi.
Hava oldukça sertti, tam bir kış günü. Hele hele sabahın o ilk saatleri için.
Birden içime dolan deniz özlemine daha fazla dayanamayıp, kendimi sahil kenarına
attığımda buldum hediyemi ve değerine paha biçemedim.
Yürürken zaman zaman
karşı karşıya geldiğimiz ve her seferinde tebessümüme içtenlikle tebessüm eden çok
özel bir kalp sözünü ettiğim. Konumu, statüsü, mesleği, yaşı ve mevkii gereği
tanışmayı düşünemeyeceğim kadar benden uzak; ama bir o kadar da
tebessümlerimizin ortak paydasında yakın birisiydi. Ve ben bu özel kalbi sadece tebessüm ederek
yürümem sayesinde kazanmıştım.
Tebessümlerimizi
konuşturduğumuz o kısacık ANlık zamanlarda sadece sımsıcak bakan mavi gözleri
vardı benim için. Tanıştıktan, gerçek kimliğini öğrendikten ve ara ara yapmaya
çalıştığımız kısacık ama özlü sohbetlerimizden sonra ise, mesleğinin ağırlığı
ve bulunduğu şartların zorluğuna inatla direnen
yumuşacık bir kalbi olduğunu keşfettim. Ben onda; çoşkulu aryaların
tınısını, o çok sevdiğim valsin insanın adeta başını döndüren büyülü dünyasını, yaşanmış yıllarına inat içindeki o yaramaz çocuğun tatlı heyecanını gördüm. En olmadık
çılgınlıkları yapacak kadar cesur olan ruhuna hayran kaldım. Yaşadığı evlat
acısının gözlerine indirdiği buluta ve neme karşın, hayatı tebessümle ve ışıltıyla
karşılayan mavi bakışlarında kayboldum.
Her bir sohbette farklı
bir yönünü, her bir karşılaşma da farklı bir heyecanını görmek; hayatın farklı
alanlarında olsak da, aynı düşüncelerde birleştiğimize tanık olmak ise
inanılmaz bir keyif oldu benim için. Doymadım, doyamadım…
İnsan hayatında nelerle
ve kimlerle karşılaşacağını, kimilerine teğet geçip giderken kimilerini hayat
çemberinin içine alacağını kestiremiyor. Bu nedenle değil midir ki hayat hep sürprizlerle doludur diye.
Gerçekten de öyle. Hele hele bu sürprizler sizin tebessümlerinizi çoğaltan,
yaşamınıza renk katan insanlarsa
değmeyin keyfine.
İşte ben, bir yılı
uğurlayıp yepyeni bir yılı karşılamaya umutlarla devam ederken yaşadım böylesi
güzel bir sürprizi. Tebessümlerimin beni getirdiği noktaya binlerce şükrederek
sarıldım hediyeme. Bir insanı tanımak, çok ayrı kulvarlarda olsanız bile ortak
paydanız olan tebessümlerinizde bir araya gelip iki çift laf edebilmek, bundan
keyif almak; öyle herkese nasip olacak bir şey değil biliyorum ve ben kendimi
bu anlamda çok ŞANSlı hissediyorum. Dilerim aynı şansı sizler de gün gelir
yakalarsınız.
Bunun için belki de tek şart birazcık TEBESSÜM…
Tebessümlerimi çok
seviyorum… tebessümlerimle çoğalmayı da…
Sevgiyle kalın.
Belgin ERYAVUZ
05.01.2013
bazen bir söz,bazen bir tebessüm,güneşe bakan bir çiçek,yavrusuna yiyecek taşıyan bir kuş...mutlu olmaya hayata pozitif bakmaya yeter sanırım...bazen hayatımızı gerçekten tesadüfler yönetir,sanki gizli bir dost yönlendirir bizi,ararız bu dostu ama bulamayız..aslında yürektedir o gizli dost..akide şekerinin verdiği hazzı verir insana..o yüzdendir akide şekerlerini sevmelerim..
YanıtlaSil