Hepimiz yaşamımızın çeşitli dönemlerinde kendimize bir rol model arar, yakın çevremizde varsa onu
kendimize örnek alırız. Hatta zaman gelir onun gibi yaşamak, onun yerinde olmak
için her şeyimizi verecek kadar da özümseriz o rol modelin yaşam tarzını,
yaptıklarını, yaşadıklarını. Onun gibi çekici, onun kadar güzel, belki akıllı, belki
zengin ve en az onun kadar mutlu olmak isteriz.
Aslında o rol modelin
gerçekteki halini göremeyiz her nedense. Gözümüzün önündeki onun yıldızlara
bulanmış halidir çünkü; içinde yaşadıklarını, yalnız kaldığında
hissettiklerini, aslında nelere ihtiyaç duyduğunu hiç bilmeyiz. Belki de bilmek
istemeyiz. Çünkü kafamızda onu öyle bir yere oturtur öyle bir paye veririz ki… adeta
erişilmezdir artık bir anlamda kendi düşüncelerimizde.
Bu konuyla ilgili
olarak yakın zamanda izlediğim bir kısa filmden ve içindeki değerli sohbetten bahsetmek istiyorum. Aslında rol
model konusunda nasıl da yanıldığımızı görmek adına gelin beraberce göz atalım bu
hayat hikayesine. Kim bilir belki bir an için bizlerde nerede olduğumuzu
cesaretle görmek isteriz, ne dersiniz?
Burada konu edeceğim
sohbet hayat defterinden gerçek bir hikaye aslında… o nedenle yer ve kişi
isimlerine sadık kalarak yazıma alıyorum ben de. Gün olur bu kısa yaşanmışlık
öyküsünü izlerseniz birebir irtibat kurmanız adına.
Sohbet sahibi kişi ünlü bir
Amerikalı, seminerler veriyorken anlatır bu öyküyü dinleyenlerine.
Yıllar önce Toronto’lu
bir beyefendiden içinde değerli bir çek olan inanılmaz bir mektup alır.
Mektupta şöyle yazar;
‘’Arkadaşım Steve Walker, yanlış bir ROL MODEL izliyor. Ölesiye çalışan, ailesi
dağılmış, sağlığı tehlikede olan patronunun peşinde perişan oluyor. Size
güvenir ve saygı duyar. Eğer bize bir saat ayırabilirseniz onu Dallas’a getirip
size de bu çeki veririm.’’ Çeki hemen geri yollar
ve Steve Walker’ı yanına çağırır, ona zaman ayıracağını söyler. Bu cevabın üzerine Steve
gelir, biraz sohbet ederler. Ona sorulan ilk soru neden bu rol modeli seçtiği
üzerine olur. Patronunun nesi vardır da kendi hayatında bu denli önemli
olmuştur?
Steve’’ hayatımda
tanıdığım en BAŞARILI ADAM’’ der. Bunun karşılığında ‘’peki başarı nedir?’’
sorusu ile karşılaşır. Steve bir iki dakika içinde bir liste yapar ve patronunun gerçekten başarılı
olduğunu düşündüğü 8 maddeyi şöyle sıralar.
Eğer bir adam;
*Mutluysa
*Sağlıklıysa
*Yeterli parası varsa
*Güvendeyse
*Arkadaşları varsa
*Kafası rahatsa
*Aile ilişkileri iyiyse
* Ve geleceğe dair
umutluysa…
İşte o ADAM BAŞARILIDIR
der ve noktayı koyar.
İşin enteresan tarafı, listedekiler hepimizin bakış açısına göre farklılıklar gösterir. Şimdi gelin bizler de böylesi
bir liste hazırlayalım kendimiz için. Ardından da her bir maddeyi düşüncemize
göre değerlendirelim.
Bunu yapmak kendimizi
daha yakından tanımak, bulunduğumuz noktayı değerlendirmek adına çok önemli.
Çünkü pek çok insan buna cesaret gösteremiyor. Bulunduğu noktayı bilmeden de
hayattan istediğin şeyleri alacak şansları önüne çıksa bile göremiyor, bir anlamda es geçiyor.
Kendisi için önemli olan
ve hayatını onun gibi yapmak adına pek çok şeye gözlerini adeta kapatan Steve’ dan
ise ortaya koyduğu bu listeyi patronu için yeniden işaretlemesi istenir, bir
kez daha düşünerek.
Mutluluk olarak ‘’patronun
ne kadar mutlu?’’ diye yeniden sorulduğunda, bu kez Steve ‘’Mutlu olduğunu
sanmıyorum’’ der. Neden sorusuna ise ‘’Onu hiç gülerken görmedim. Nadiren gülümser
ve ülseri var ‘’ diye cevap verir.
‘’Peki şimdi mutluluk hanesine
artı mı eksi mi koyalım’’ sorusuna ise hiç düşünmeden ‘’eksi’’ yanıtını verir.
‘’Ülseri varsa bu sağlığı
hakkında da bir şeyler gösterir; sağlığı için artı mı eksi mi koyalım diye
sorulunca yine ‘’eksi’’ der.
‘’Bu aynı zamanda
kafasının rahatlığı hakkında da bilgi verir. Çünkü seni yiyip bitiren şeyler
ülser yapar. O halde bu madde için ne düşünüyorsun Steve, artı mı eksi mi?’’
diye sorulunca, yanıt yine ‘’eksi’’ olur.
Bu ana kadar Steve’in o çok başarılı gördüğü, rol model olarak
benimsediği patronunun şimdiden 3 eksisi
olur.
Ve kaldıkları yerden
devam ederler sorulara. Bu kez sıra paradadır. ‘’Ne kadar parası var?’’
sorusuna ‘’Adeta kulaklarından
fışkırıyor ve her geçen gün daha da artıyor’’ der. ‘’O zaman buna artı verelim’’
deyince ‘’aynen öyle’’ diyerek katılır.
‘’Patronun ne kadar
güvende’’ sorusundadır sıra. ‘’Para ne
kadar güven sağlayabilirse o kadar’’ der. ‘’O zaman Steve ‘’Dallas’taki 2 milyarder
kardeşin iflas edişini okudun mu? Patronun onlara kıyasla nasıl?’’ sorusuna ise
‘’O kadar parası yok’’ der. ‘’Peki Valinin 100 milyar doları olduğunu ama sonra
iflas ettiğini duydun mu? Ya ona kıyasla?’’ sorusuna ise ‘’Tabii ki o kadar
parası yok’’ der yine.
Yani Steve güvenliği
mevki ile ve bankadaki parayla özdeşleştirmiştir aslında.
‘’O zaman Steve şimdi bu güven maddesine artı mı eksi mi yoksa soru işareti mi koyayım?
‘’ sorusunu karşısında bulur. Ve ‘’Soru işareti’’ der hiç tereddüt etmeden.
Sıra patronunun kaç
arkadaşı olduğu sorusuna gelir. Yanıt ‘’Sanırım hiç yok’’ olur.
‘’Ben arkadaşı değilim sadece
hayranıyım aslına bakarsan kendisi işe yaramazın teki. ‘’ diyerek de devam
eder. Ve o maddeye de eksi verilir.
‘’Peki ailesinden bahset’’
deyince ‘’Karısı boşanıyormuş’’ der. ‘’Gelecekten
ne kadar umutlu’’ sorusuna ise tüm samimiyeti ile ‘’Sizinle konuşmadan önce çok
umutlu sanıyordum. Ama şimdi sanırım hiç umudu yok.’’ deyiverir.
Ve maddeler biter, umuda
da eksi verilerek.
Sonuçta Steve gözünü
kapatıp bir hamlede dile getirdiği başarı listesinde elinde 6 tane eksi, 1 tane
artı ve 1 tane soru işareti ile kalakalır.
Ve son sorudadır artık
sıra…
’’Steve şu an ki
bildiklerinle patronunla yer değiştirmek ister miydin? ‘’
Şaşırmış haldedir ve yavaşça ‘’ hayır istemezdim’’ der.
Bu tepki neden geldi?
Çünkü Steve ilk defa NET ve OBJEKTİF olarak patronunu ve başarısını değerlendirdi.
Şimdi aynı soruyu biz
kendimize soralım mı?
Peki ya biz ister miydik
bu patronun ya da kendi rol modelimizin yerinde olmayı?
Şimdi tüm açık
yüreklilikle buna cevap vermemiz lazım. Yapmamız gereken de bu; OLDUĞUMUZ YERİ
DEĞERLENDİRMEK…
Ne istediğimizi, nasıl
yaşarsak mutlu ve başarılı olacağımızın kendi iç muhasebesini yapmak…
Zamanımızı düzgün mü
harcıyoruz ?
Kaynaklarımızı düzgün mü kullanıyoruz?
Verdiğimiz önemli kararların sonuçlarına hazır mıyız?
Tüm bu sorulara net cevaplarımız var mı?
İşte bu yazının biraz olsun farkındalığımızı artırmamıza ve OLDUĞUMUZ YERİ DEĞERLENDİRMEMİZ konusunda hepimize bir ışık tutmasını istedim. Yaşamımızı gözden geçirmek adına, hayatın ZİG ZAGlarında BİZ neredeyiz? Bu soruya samimi bir cevap bulmak adına.
Kaynaklarımızı düzgün mü kullanıyoruz?
Verdiğimiz önemli kararların sonuçlarına hazır mıyız?
Tüm bu sorulara net cevaplarımız var mı?
İşte bu yazının biraz olsun farkındalığımızı artırmamıza ve OLDUĞUMUZ YERİ DEĞERLENDİRMEMİZ konusunda hepimize bir ışık tutmasını istedim. Yaşamımızı gözden geçirmek adına, hayatın ZİG ZAGlarında BİZ neredeyiz? Bu soruya samimi bir cevap bulmak adına.
Kendi performansımızın
farkına varalım. Rol model olarak seçtiğimiz kişilerin aslında doğru rol model
olup olmadıklarını yeniden farklı bir bakış açısı ile düşünüp, değerlendirelim.
Yani kısacası KENDİ PERFORMANSIMIZIN İÇ SESİNİ dinleyelim, ZİG ZAGlarında
kaybolmayalım.
Sevgiyle kalın.
Belgin ERYAVUZ
28.12.2012
Daiva adında bir bayanın ifadesine rastladığımda evliliğimde cehennem yaşıyordum. Adamı onu onlarsız başka bir kadın için terk ettiği için ilişkisini Dr Ajayi adında bir büyücünün yardımıyla nasıl kurtarabildiğini anlattı. herhangi bir önemli yanlış anlaşılma var ama ataları tarafından kutsanan büyü uygulayıcısı Dr Ajayi, büyü yapma gücüne yardım etti ve adamı başına ne geldiğini bilmediğini söyleyerek geri döndü, ben de neredeyse benzer bir durumla karşılaşıyordum çünkü kocam bunu yapmak istiyordu boşanma davası açtım ama dağılmış bir yuva istemiyorum çünkü 15 yıldır birlikteyiz Daiva'nın ifadesini okuduktan sonra büyü uygulayıcısı Dr Ajayi ile temasa geçtim ve durumumu ona anlattım, bana yapılması gereken bazı şeyleri söyledi ve Büyüden bir hafta sonra talimatlarını yerine getirdim, kocam bana ve çocuklara yaşattığı acılardan dolayı üzgün olduğunu, hepimizin yanında olacağına söz verdiğini ve o zamandan beri barış içinde yaşadığımızı söyledi. Benimkine benzer bir sorununuz varsa veya hayatınızda herhangi bir sorun varsa, ister iş, ister okul, ister sağlıkla ilgili sorunlar olsun, büyü yapan Dr. Ajayi ile iletişime geçin, işi %101 garantilidir. E-posta: drajayi1990@gmail.com Viber veya Whatsapp: +2347084887094
YanıtlaSil