Çin
tarihinde Konfüçyüs’den sonra gelen ve insanların doğuştan iyiliği konusuna
odaklanan ünlü filozof
Menfüçyüs’e ait. Uzun yıllar önce; Çin’deki en iyi
satranç ustasıyla ilgili öykümüz. Adanmışlığın hafif tınıları var sadece, ama
ders niteliğinde sonu.
Günlerden
bir gün bu ünlü usta, iki öğrenciye ders vermeyi kabul eder. Önemli satranç teknikleri verdiği derslerinde;
öğrencilerden bir tanesi son derece ilgili ve dikkatlidir. Konuya tamamen kendini kaptırmış bir halde
ustasını izlemektedir. Diğer öğrenci ise dinliyor görünmesine rağmen; dikkatsiz
ve ilgisizdir. Aklı dışardadır. Pencereden dışarıya baktığı bir anda, göldeki
bir kuğu ilgisini çeker. Elinde ok ve yay olduğunu, vurup bir güzel pişirdiğini
hayal etmeye başlar. Dersten tamamen kopmuştur.
Kendine
geldiğinde, hala sınıfta ve ustasının karşısında olduğunu fark eder. Üzgün bir
şekilde ustasını
dinlemeye çalışır. Ta ki pencereden başka bir kuğu görene
değin. Yeniden hayallerine geri döner. Sonuçta dersten bir şey anlamadığı gibi,
dersin bitiminde aklının hala hayalinde olduğunu fark eder.
Bu
durumu gözlemleyen ancak sesini çıkarmayan usta; dersten sonra öğrencilerine
satranç maçı önerir. Özenle ustasını dinleyen dikkatli öğrenci tüm teknikleri
kullanırken; kuğu hayaliyle dersi hafife alan öğrenci kaybedene kadar hep
savunmada kalır. Başarı, kendine ayrılan süreye ve anlatılan bilgilere kendini
adayan öğrencinindir.
Maç
sonunda ustanın ağzından dökülen sözler ise hayli anlamlıdır. “Eğer bir işe tek
yürekle kendinizi adamazsanız, hiçbir beceri öğrenemezsiniz.”
Hayatımızda
buna benzer öyle çok detay yaşadık ki hepimiz. Ama şimdi geçmiş sorunlarımıza
bir çizik atalım. Her ne yaptıysak yaptık. Üzülmek geçmişi geri getirmiyor. Tek
çare var o da silkinmek. Başarma arzusunu hücrelerimizde duyumsamak. Sevgiyle
yola koyulmak. Elimize aldığımız her ne ise özenle hamurunu karmak. Üzerine
mutluluk ışıltılarından serpmek. En iyiyi hedeflerken, adanmışlık duygumuzu
beslemek. Bu keyifle, negatif ne kadar duygu varsa hepsinin birer balon misali
sönüşlerini izlemek.
Şimdi
sorarım size. Güçlü, dirençli, pozitif bir ruh haliyle; koşulsuz saygıda ve
adanmışlık duygusunda kalıyor olmanın tadına doyulur mu? En mükemmel her ne
varsa bizimle artık. Mutluluğu aramıyoruz. Çünkü mutluluğun tam içindeyiz.
Hazıra konmayı beklemiyoruz. Çünkü özgüvenimiz ve cesaretimizle hayallerimizin
peşinden koşma gücüne sahibiz. Üstelik bu hayaller bencillik kokmuyor.
Hepimizin ışıltısına katkı sağlıyor. Ruhumuza nazikçe dokunuyor. Besliyor.
Son
yıllarda yapılan araştırmalar göstermiş ki; her ne yapılıyorsa içinde
adanmışlık duygusu varsa eğer; sonuç muhteşem oluyor. Kendimizi tam olarak
vermek; ama o hassas terazi dengesini şaşmadan. Kendimizi yıpratmak da yok;
karşımızdakinin özgürlüğünü kısıtlamak da. Sınırlar ve alanlar belli. Sadece
sevginin en üst sınırındayız.
Özellikle
çocuklarımızı yetiştirirken, buna özen göstermemiz gerek. Çünkü genelde hatayı
burada yapıyor gibiyiz. Kendimizi tamamıyla onlara adamak değil; benim anlatmak
istediğim. O zaman ne kendimize hayrımız olur; ne de çocuklarımız, ayakları
üzerine sağlam basabilen, özgür birer fert olarak toplumda yerini alır.
Çocuklarımızın kendini bulmasını istiyorsak, bu hassas çizgiye dikkat etmemiz önemli.
Aynı
durum adanmışlık duygumuzun söz konusu olduğu her alan için geçerli elbette. İş
hayatından tutunda, sosyal hayata ve beraberliklere kadar her şeyde DENGE
gerekiyor.
Hayatımızın
kontrolü tamamen bizim elimizde olmalı. Bedenimizle, ruhumuzla, zihnimizle ve
kalp sesimizle verdiğimiz her kararın arkasında korkusuzca durabilmeliyiz.
Kendimiz akışta, dengede ve uyumda olursak; adanmışlık duygumuz da hassas
dengesini hep korur diye düşünüyorum. Kullandıkça da keskinleşir, gün be gün gelişir. Siz de
bana katılır mısınız?
Her
zaman rüzgarın estiği yöne doğru olsun hayat akışımız. Ters yönde direnişe geçmektense;
akışta olmak; denge ve kabul için en güzel çözüm. Adanmışlık duygumuzu
bilemenin de tek yolu.
Yaşam
amacımızı besleyen sevgi dolu çevremiz daim olsun. Daim olsun ki bizler de
başkalarının yaşam amaçları için benzer ışıltıları yaratma gücüne sahip olalım.
Sevgiyle
kalın.
Belgin
ERYAVUZ
01.11.2014
Kaynaklar:
http://www.therainbowscribe.com; http://kariyergelisimi.com; http://eesenkal.wordpress.com; http://tr.clearharmony.net.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder