Geçenlerde
sayfalarını karıştırdığım bir dergide rastladım bu konulara. Oldukça ilgimi çekti ve aldığım kısa notları sizlerle de paylaşmak istedim. Benim gibi ilgi
duyuyor ve bu değişik konular hakkında bilgi sahibi olmak istiyorsanız;
cümlelerim sizleri bekliyor… belki ilerde şirketlerinize ipuçları olabilecek
detayları yakalarsınız, belli mi olur?
Dünya
büyük bir değişim içinde; yaşanan olaylar, yaşam şartlarının zorlukları hem
birey olarak bizleri hem de çalışma sektörünü derinden etkiliyor. Kısacası tüm
dünya ülkeleri yepyeni teorilerle şirketlerini geleceğe taşıma telaşındalar.
Olası krizlerden kurtulmak, şirketlerinin devamlılığını korumak ve çalışanlarıyla başarıya imza atmak adına
tüm gayretleri.
İşte
bu anlamda üç teorinin bir arada kullanılması söz konusu şu aralar. Yıllar önce
bulunan teoriler tek başlarına yetersiz kalınca üçü ( Yalın Düşünce, Altı
Sigma, Kısıtlar Teorisi ) baz alınarak daha gelişmiş bir modele dönüştürülmüş.
Bu
teoriler kısa özetleriyle şöyle;
YALIN
DÜŞÜNCE
Yalın
düşünce teorisinin temelleri; 1950 yıllarında Toyota fabrikasında atılmış ve
orada kazandığı başarı sonrası tüm dünyada uygulanan bir felsefe haline gelmiş.
Temel amacı; israfı önleyerek, ürün ya da hizmetin müşteriye ulaşana kadar
geçirdiği toplam süreyi kısaltmak üzerine.
Yani bir ürünün tasarımından sevkiyatına kadar geçen aşamalardaki yedi temel
israfı önlemeye çalışarak; maliyeti düşürmeyi, müşteri memnuniyetini ve nakit akışını artırmayı hedefliyor.
Temel
prensipleri:
*değer,
*değer
akışı,
*sürekli
akış,
*çekme,
*mükemmellik.
ALTI
SİGMA
Altı Sigma teorisinin temelleri ise; 1970 yıllarında yine Japonya’da Motorola
Şirketi tarafından atılmış. Temel düşünce; operasyonlarda mükemmelliğin
sağlanması amacıyla, işletmelerde
süreçlerin tanımlanması, ölçülmesi, analiz edilmesi, iyileştirilmesi ve
kontrolü.
Amacı;
*müşteri
memnuniyetini artırmak,
*çevrim
sürelerini düşürmek,
*hataları
azaltmak.
Uygulamalardan
bu yana yıllar içinde kendini kanıtlamış bir yöntem. Sürekli başarı yaratması,
herkes için performans hedefi sağlaması, iyileştirme, bilgi alış verişi ve
öğrenmeyi artırması en iyi özellikleri. Her türlü şirkette kullanılabilir
olması tercihte avantaj sağlıyor.
Temel
ilkeleri;
*müşteri
odaklılık,
*verilere
dayalı yönetim,
*proses
odağı,
*proaktif
yönetim,
*sınırsız
işbirliği,
*yukarıdan
aşağıya eğitim
KISITLAR
TEORİSİ
Süreçlerdeki
en zayıf halkanın bulunması üzerine etkili bir uygulama olup; varsayımları ve
hedefleri açısından yepyeni bir yöntem olarak karşımıza çıkıyor. İşletmenin
başarıya giden yolunda önüne çıkan engelleri belirlemekte ve bunları yok etmek
adına uygulanacak yöntemleri oluşturmakta kullanılıyor. Küçük büyük pek çok
işletmede son yirmi yıldır başarı ile uygulanıyor.
Sorun
çözme önerilerinde;
*önce
en zayıf halkayı güçlendirmek: şirket bünyesindeki en zayıf halkayı bulup ona
odaklanmak. Bu konuda otoriteler ‘’Şirketler en yetersiz elemanları ya da
ekipleri kadar yeterlidirler. Çünkü diğer halkalar ne kadar güçlü olurlarsa
olsunlar, kurumun başarısını sınırlayan en zayıf halkadır. ‘’ diyor.
*önce
temel soruna odaklanıp semptomlara aldanmamak: gerçek problemlerin peşinde
olmak ve kalıcı çözümler aramak.
Teoriye
göre sıralama, sorunun kaynağından semptomlara doğru yapılmalı; yani önce sorunun
nerede olduğu fark edilmeli, ardından o sorunu giderecek yollar aranıp,
iyileştirme hamleleri yapılmalı.
Dünyadaki
hemen hemen tüm büyük şirketler varlıklarını sürdürmek, krizlerden daha güçlü
çıkmak, yok olmamak ve daha da büyümek adına bu yöntemleri tercih ediyorlar.
Şimdilerde ise özellikle sağlık sektöründe bu üç yöntemin karması bir arada
uygulanmaya başlandı ve sonuç beklenenden daha da iyi çıktı. Bu konuya ilgi
duyanlara Sn. Prof. Dr. Bahadır İnözü’nün ‘’ Performance Improvement for Healthcare
(Sağlık Sektöründe Performans Geliştirme: Yalın, Altı Sigma ve Kısıtlar
Yönetimi ile Değişime Liderlik Yapmak) ‘’ isimli kitabını önerebilirim.
Başarıya
giden yollarınız her daim açık olsun.
Sevgiyle
kalın.
Belgin
ERYAVUZ
02.07.2012
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder