11 Şubat 2010 Perşembe

S Ü R P R İ Z Z Z … (Mİ?)




Sürpriz yapmasını ya da kendisine yapılmasını sevmeyen var mı bilemiyorum ama, çoğu insan gibi ben de süprizleri seviyorum.

Süprizlerin tek düze yaşantımıza renk kattığını düşünüyorum. Tıpkı siyah beyaz film kareleri içinde aniden beliren renkli bir resim gibi. Birilerinin sizi düşünerek, daha mutlu olmanız için çaba harcaması ne kadar güzel aslında. Ya da sizin sevdikleriniz için aynı çabayı göstermeniz. Hangisi daha ağır basıyor derseniz eğer, ben sürpriz yapmayı derim.

Sürpriz yapmak, onu planlamak ve sevdiğimiz kişiye o anı yaşatmak size sürpriz yapılmasından çok daha güzeldir bence. Çünkü bir insanı mutlu etmenin, onun gözlerinde sevinç pırıltıları yakalamanın tadına bayılıyorum ben. Bu amaçla plan yapmayı, tasarlamayı, o son anı düşünerek heyecanlanmayı da.

Hele hele başarılı olduysanız tadı damağınızda kalır. Karşılığında hoş bir gülümseme, içten bir teşekkür, sıcacık bir sarılma size yeter de artar bile. Çabalarınız ve emeğiniz yerini bulmuştur. Ne güzeldir böylesi bir alışveriş. Duygunun sevginin bir başka anlatım şeklidir belki de süprizler. Çünkü içlerinde derin anlamlar saklıdır. Hatta sözlerin yetersiz kaldığı anlarda karşınızdaki kişiye verdiğiniz değeri göstermenin en güzel yollarından biridir.

Düşünsenize, sizin süprizinizle önemsediğiniz, sevdiğiniz bir insan gülümseyecek, sevinç dalgaları her yanını saracak, içi pozitif enerji ile dolacak. Bundan güzel mutluluk olabilir mi? Sevinciniz bir anda ikiye katlanmaz mı? Siyah beyaz geçen kareler arasına katılacak renkli bir kare ile o anı ölümsüzleştirmek, sizin de içinizi aydınlatmaz mı?

Peki ya süprizin bozulması, her şeyin bir balon misali sönmesi, hayallerin kırılması, tabiri caizse hevesinizin kursağınızda kalması? Ne kadar kötü bir durumdur öyle değil mi, onca emeğin bir anda harcanması? Oysaki siz o sürpriz için belki günler öncesinden düşünmeye başladınız, sevdiğiniz kişinin süprizinizle nasıl da mutlu olacağını hayal ettiniz. Ama ne oldu? Süpriziniz artık sürpriz olmaktan çıktı, üstelik emeğiniz görmezden gelindi. Aslında süprizle anlatmak istedikleriniz vardı. Kelimelerden daha anlamlı olacağına inandığınız her şeyinizi, hislerinizi, sevginizi süprizin içine katmıştınız. Açıldığında ortalık rengarenk olacaktı. Öyle bir an düşlemiştiniz işte. Sadece bir iki saniye sürecek kısacık bir an. Ama anlamı değeri büyük olan. Unutulması zor, yıllar boyu hatırlanacak olan. Siz süprizinizle an’ı ölümsüz kılacak, her zamanki çizgisinin dışına taşıyacak, ortamı bir ressamın fırçasından çıkmışcasına renklendirecektiniz.

Unutmayın ki süprizler bir kere yaşanır. Bir dafaya mahsusu an’ı hafızanıza renkli kareler şeklinde kazır. İkinci kez yapıldı mı sürpriz olmaktan çıkar. Aynı tadı vermez.

Süprizin hayal kırıklığı yaratmaması, içinizdeki çoşkunun karşı tarafa en iyi şekilde ulaşması, hayal ettiğiniz mutluluğun paylaşılması için karşınızdakini iyi tanımanız gerekiyor galiba. Nelerden hoşlandığını, nelere tepki gösteceğini iyi bilmek, önemli olan. Yoksa süprizin hiçbir kıymeti kalmaz. Örneğin, bir hediye alacaksanız sevdiği şeylerden seçim yapmanız gerekiyor; bir yere davet edecekseniz yine onun hoşlandığı, içinde bulunmaktan memnun olacağı yerler keşfedilmeli; bir çiçekle sürpriz yapacaksınız bile o çiçeğin seçimi önemlidir. Sizin değil onun sevdiği bir çiçek olmalıdır; rengiyle kokusuyla tamamen onun hislerine tercüman olacak bir çiçek.

Ben eminim ki uzun yıllar evli olan çiftler arasında bile eşinin sevdiği çiçeği, gitmekten mutluluk duyduğu yerleri bilemeyen pek çok kişi var aramızda. Nedense onlar kendi sevdikleri şeylerin eşleri tarafından da beğenileceğini düşünürler, oysaki zevkler beğeniler o kadar farklıdır ki.

Bu nedenle sürpriz yapmadan önce durup düşünmeli. Süprizin gerçekten sürpriz olması için o kişinin sevdiği hoşlandığı şeyler araştırılmalı.

Hadi ama, bu o kadar da zor ve zahmetli bir şey değil. Azıcık dikkat yeter de artar bile. Sevdikleriniz içinse sonuna kadar değer.

Sonuçta mutlulukla parıldayan bir çift gözle karşılaşmak var daha ne olsun. Hayatınızda hep güzel süprizler olması dileğimle…

Sevgiyle kalın.

Belgin Eryavuz
24.03.2007

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...