Yaşam bizlerden ne
bekliyor? Cevabı kolay mı? Bence değil. Bilindik bir soru gibi görünse de doğru
cevabı verenlerimizin sayısı ne yazık ki oldukça az. İşte önemli olan yaşamın o
bazen ahenkli, bazen de deli dolu salınımı içinde bu soruya doğru cevapları
bulabilmek. Çünkü bunu öğrendiğimiz noktada önümüzdeki tüm engellerle, tüm
zorluklarla daha kolay baş edebilecek cesaretimiz ve özgüvenimiz olacak
kendimizde. Daha da önemli olanı ise bunu umutsuz insanlara da öğretmemiz.
Belki kökten bir değişiklik yapılması gerekecek yaşantımızda, belki daha az.
Ama bunu kendi hayatımıza sokmanın ve başkalarına öğretmenin tek yolu birebir
uygulamaktan geçiyor.
Uzmanlar yaşamdan ne
beklediğimizin gerçekten önemli olmadığını savunuyor. Yaşamın bizlerden ne
beklediğini anlamanın kilit nokta olduğunu ısrarla belirtiyor.
Şimdi bu da nereden
çıktı demeyin. Çünkü yaşama anlam yüklemek bizleri umutlarımıza bağlayan en
güçlü hat. Neden mi? Gelin önce yaşam ne demek onu aralayalım. YAŞAM; beraberce
paylaştığımız toplumsal alanda, her bireyin kendi üzerine düşen sorumlulukları
üstlenmesi demek. Bu arada oluşacak sorunlara doğru çözümler bulması demek. Paylaşıma
açık olması demek.
Hepimiz ancak
üstlendiğimiz sorumlulukların bilincinde olduğumuzda hayata dört elle sarılıyoruz.
Zorluklarla mücadele etme gücünü kendimizde bulabiliyoruz. Öyle değil mi?
Yapacağımız her anlamlı
uğraş, yaşamın anlamını daha da belirginleştirmez mi sizce de? İçimizde uğruna
yaşamaya değer bir anlam ve amacımız olduğu hissini taşıdığımız sürece, her
yeni günü sevgiyle kucaklamaz mıyız? Bir anlamda kendi yaşamımıza daha sıkı sarılmaz
mıyız?
Biliyorum ki
cevaplarımız aynı. Kendi yaşantımızın sorumluluğunu üstlendiğimiz ölçüde
mutluluk ışıltılarını daha kolay yakalıyoruz. Bu arada yaratacağımız minicik
molaları; hani hep olmadığını savunduğumuz boş zaman aralıklarını en faydalı
şekliyle doldurabildiğimiz ölçüde ise zenginleşiyoruz. Anlamsızlık duygusundan,
boşluğa düşmekten, can sıkıntısından kurtuluyoruz. Daha az depresyona giriyor,
daha az ilaca yöneliyor, kendimizi hem bedenen hem de ruhen daha sağlıklı hissediyoruz.
Hadi gelin bu sözleri
Amerikalı ünlü yazar Orison Swett Marden’in sözleriyle pekiştirelim.
Hayata karşı böylesine
güçlü bir tavır takındığımızda, acı çektiğimiz anlardan korkmuyoruz. Aksine bizi daha da güçlendireceğini kavrıyoruz.
Acıdan mutluluğu yakalamaya çalışmanın yolları işte buralardan geçiyor. Ve her
şey hayata yüklediğimiz anlamla şekilleniyor.
Kısacası hayatın akışı
içinde;
*AMAÇ
*ANLAM
*YAŞAMA BAĞLILIK ve
*Dertlerin üstesinden
gelebilecek kadar GÜÇLÜ bir karakter yaratmak bizim elimizde.(devamı 2/2 ‘ de)
Sevgiyle kalın.
Belgin ERYAVUZ
23.12.2013
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder