23 Ağustos 2014 Cumartesi

YAZI MI TURA MI? (2/2)

İnce detaylar elbette bunlar, ama olasılık hesaplarında yeri var. Her zaman söylerim. Hayat bir matematiktir. Onu sevmemek olmaz. Sevdiğinizde ise size verdikleri bambaşkadır. Olasılık hesapları ise matematiğin güzel bölümlerinden bir tanesi.  

Peki hiç merak ettiniz mi matematiğin bu güzel bölümü nasıl çıkmış? Hayli ilginç bir cevabı var. Çünkü  Olasılık Kuramı bir kumarbazın servetini büyütme arzusundan şekillenmiş.

Daha çok para kazanma dürtüsüyle hareket eden, sadece kendi kendisine düşünmekle kalmayıp çevresine de danışan soylu bir Fransız’dan bizlere armağan. Elbette amacı farklıymış.

Ancak o dönemlerde bu işe çok kafa yormuş. Pek çok arkadaşına da danışmış. 
Bunlardan bir tanesi ise ünlü matematikçi Pascal. Paylaşılan bilginin geliştirilmesi ise bu yeni kuramın temeli olmuş.

Günümüzde çok sık kullanılan bir yöntem. Hem de aklımıza gelebilecek her alanda. Bilim, endüstri, ekonomi, spor, banka, sigorta, yönetim bunlardan sadece bir kaçı.

Elbette unutulmaması gereken nokta; olasılığın tahmin edilen şeye ne kadar güvenebileceğimizin ölçüsünü vermesi. Çünkü bir belirsizlik var ve bizler sadece tahminde bulunuyoruz. Kesin ve net değil hiçbir şey.

Tüm bu açıklamalardan sonra şimdi yazımın ana temasına gelelim. Bu kadar bilgiyi nerede ve ne zaman kullanacağız diye sorar gibisiniz biliyorum.

Yaşamın ahenkli dünyası içinde hepimizin zaman zaman karar veremediği anlar oluyor. Öyle değil mi?

Mantığımız ayrı, kalp sesimiz ayrı konuşuyor adeta.

Çevremizdekiler ise bambaşka frekanstalar.

İşte bu gibi hallerde bir yardımcı olabilir yazı tura oyunu. Yukarıdaki bilgiler ışığında elbette.

Bunu yaparken yanımızda kimse olması da gerekmiyor. Hangi konu kafamızı fazlaca kurcalıyorsa, hangi isteğimiz birbiriyle çelişiyorsa; onun iki alternatifini düşünüp parayı havaya atıyoruz.

Düştüğü noktada hangi tarafın geldiğine merakla bakarken; BİR AN SOLUKLANIYOR ve KALP SESİMİZİ dinliyoruz. Tüm yapacağımız sadece bu kadar.

Böylece hep sözünü ettiğimiz farkındalığımızın anahtarı devreye giriyor. Minicik bir kilit sesi duyuyoruz. Artık duygularımızla beraberiz. Hislerimiz, kalp sesimiz ‘Ne diyor?’ bakabiliriz.

Kendimize olasılık yardımıyla bir şans yarattık. Yazı tura attık. Şansımıza gelen taraf bize adeta seslenir gibi. Bir anlamda ruhumuzu tüm çıplaklığıyla soydu.

Şimdi soralım kendimize. Çıkan sonuçtan memnun muyuz? Yoksa içimiz mi buruldu azıcık?  

Sonuç ne olursa olsun işte yazı tura oyunu amacına ulaştı. Bu sayede KALP SESİMİZİ daha yakından duyduk. Sonrası ve karar elbette bize bağlı. Yukarıdaki olasılık detaylarını da düşünerek seçimi yapabiliriz artık.

Kararsız kalmak, o duyguyla günleri günlere eklemek oldukça zor bir durum bilirim. 
Bir nevi arafta olmak gibi.  Tercihler elimizdeyken çırpınır duruyoruz. Hele hele bir de zamanla yarışıyorsak vay halimize.  Bu duygu basit bir giysiyi alırken de yokluyor bizi. Okul, iş ya da ev seçerken de.

Böylesi kararsızlık anlarımızda aklımızda bulunsun istedim bu yöntem. Belki işimize yarar, bizi araftan çeker çıkarır. Sonuçta denemekten bir zarar gelmez diye düşünüyorum.

Kitabını zevkle okuduğum Yaşam koçu Mert Çuhadaroğlu’nun deyimiyle; ‘’Şans hazırlıkla fırsatın bileşimidir.’’ Buna tüm kalbimle inanıyorum ben de.

Şansımızı yaratırken kalp sesimize kulak vermek ise en doğru olanı değil mi? Çünkü kalbimiz devreyken, zihnimizi gerektiği gibi kullanabiliyoruz. Sürekli karmaşık düşüncelerin bir adım gerisindeyiz. Kendimizi daha dingin ve iyi hissediyoruz. Bu hislerle gelişen düşüncelerimiz ise bizi mutlu edecek adımlar atmaya kadar yönlendiriyor. Sonuçta kendimiz için en güzel olanı seçebilmenin keyfindeyiz. Ve bu hiçbir şeye benzemiyor.

Elbette hatalar olabilir. Elbette verdiğimiz karar, kalp sesimizi dinlesek de yanlış olabilir. Ama sonuçta yaşanmışlığın o derin tecrübesi ile bize ışık tutacağına inanmamız şart.

Hep mükemmel olamayız. Hep doğru, dosdoğru kararlara imza atamayız. İbre bazen şaşıracak. Ve yapılan hatalar, bize yeni şekillenecek hayat yönümüz için güçlü basamak taşları olacak.

Bu basamakları çıkarken adımlarımızı fark ederek atalım. Düşüncelerimizin de farkında olursak, sonraki adımlarımız bizi arzu ettiğimiz güzelliklere taşıyacak. Kalp sesimiz hep güçlü çıksın. Çıksın ki SEVGİ ve AŞK yolunda buluşalım sizlerle.

Sevgiyle kalın.
Belgin ERYAVUZ

12.07.2014

Kaynaklar: http://www.acikders.org.tr; http://www.onlinehile.org; http://neselibeyin.com; http://tr.wikipedia.org; http://merakbankasi.blogspot.com.tr

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...