19 Ekim 2015 Pazartesi

YUMUŞACIK YATAĞIN HAZIR YAVRUM

Bunu söyleyen doğanın en şirin ve sevimli hayvanlarından bir tanesi.  

O yumuşacık tüy yatağı nasıl mı yapıyor dersiniz?

Tırnaklarıyla kendi tüylerini tek tek yolarak.

Bir an bile düşünmeden hem de.

Acısına katlanarak.

Amacı henüz dünyaya gelmiş, tüyleri dahi olmayan yavrusunu sıcacık tutmak. Olası tehlikelerden korumak.

Bu şahane anneler tavşanlar diyarından.

Uzun ön dişleri ve top misali kuyruğu ile gülümseten bir canlı türü onlar.

Genelde gündüzleri uyuyor, geceleri ise yeşillik tarlalarında boy gösteriyorlar.

Neredeyse doğanın en meşgul hayvanlarından bir tanesi. Üstelik sürekli uzayan ön dişleriyle de başları dertte.

Neden mi?

Çünkü sürekli kemirmek ve ön dişlerini törpülemek zorundalar. Eğer bunu yapamazlarsa; aşırı uzayan dişleri nedeniyle açlıktan ölüyorlar.

Çok iyi koku alıyorlar. Çevre hakkında bilgi sahibi olmalarını sağlayan duyu sensörlerine sahipler. Burunlarını ve yırtık üst dudaklarını sürekli hareket ettirmelerinin tek sebebi bu.

Kulakları oldukça uzun. Bu sayede keskin bir işitme yetenekleri var. Küçücük bir ses ya da kıpırtıyı anında hissediyor ve hemen kaçıyorlar.

Ön bacaklarına oranla arka bacakları daha uzun. Bu durum hızlı koşmaları için harika bir avantaj. Ayrıca yaklaşık altı metre kadar ileriye de sıçrayabiliyorlar.

Lahana, taze çimenler, havuç, turp, dereotu, marul, salata, enginar, yeşil fasulye gibi besinlerle besleniyorlar. En sevdikleri ot yonca.

Fakat dikkat. Bizim bildiğimizin aksine; içinde şeker olduğu için havucu çok fazla vermemek gerekiyormuş.

Doğanın en ürkek hayvanlarından tavşanlar. Gürültüyü de hiç sevmiyorlar. Aşırı ve ani sesler strese girmelerine sebep oluyor. Sonuçta hastalanıyorlar.

Genelde kazdıkları tünellerde yaşıyorlar. Bu tüneller gündüz saatlerinde onların dinlenme ve korunma yerleri.

Gebelik süreleri yaklaşık bir ay. Yılda 5-8 doğum yapabiliyor dişiler. Bu demektir ki; anne tavşan her daim kendi tüylerini yolmakla meşgul. Yeter ki yavruları üşümesin. 

Yeter ki rutubetten etkilenmesin. Güvenle büyüsün.

Kendi tüylerini yoldukları gibi, etrafta bulunan saman ve kuru otları da kullanarak yumuşacık bir yatak hazırlıyorlar. Yer tünelin en dip ve güvenli bölgesi. Yeni doğan yavrularını neredeyse 45 gün kendi sütleriyle besliyorlar.

Yavaş yavaş tüyleri çıkmaya başladığında bile anne tavşanın işi bitmiyor. Sıra da onları hayata alıştırmak var elbette.

Annelik böyle bir şey işte.

İnsan ya da hayvan hiç fark etmiyor. Anne olsun yeter ki. Her canlı yavrusu için; sırası geliyor canını bile feda ediyor. Gösterdiği özveri ve sevginin tarifi yok.

Bu vesile ile tüm annelerin önünde saygıyla eğiliyorum ben. İyi ki varlar. Onlar ve aradan yıllar geçse de unutamadığımız o sevgi yumakları.

Sevgiyle kalın.
Belgin ERYAVUZ

10.09.2015




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...