Gelin
bununla ilgili çok hoş bir öyküye kulak verelim. Bir yandan STANFORD
Üniversitesinin kuruluşundaki o
ilk adımı öğrenirken; diğer yandan da horn etkisini anlamamız kolaylaşsın.
‘’Yer
Amerika. Boston’a trenle gelen yaşlı bir çift, Harvard Üniversitesi Rektörü ile
görüşmek ister. Ancak ilk olumsuz tepki sekreterden gelir. Nedense horn etkisi
devreye girmiştir ya bir kez; sekreter çifti geri göndermek için olmadık yollar
arar.
Rektörün yoğun işinden bahseder durur. Ancak çift inatçı çıkar. Beklemeye
başlarlar. Aradan saatler geçse de görüşmeden gitmeye niyetleri yoktur.
Sonunda
pes eden sekreter, rektöre çiftin isteğinden bahseder. Anlatırken horn
etkisinin negatifliğini maalesef rektöre de bulaştırır. Bu etki ile odasından
çıkan genç rektör; oldukça sinirli bir şekilde yaşlı çifti dinlemeye koyulur.
Söze
yaşlı kadın başlar. Bir yıl önce kaybettikleri oğullarının anısını yaşatacak bir
şeyler yapmak istediklerinden söz eder.
Sinirleri
iyice gerilen rektör, duygularını rafa kaldırdığı o anda; yaşlı çiftin arzusunu
tamamen yanlış anlar. Ölenler için üniversitede anıt dikemeyeceklerini oldukça
sert bir tonla ima eder. Beklemedikleri bu tepki karşısında yaşlı kadın; bir anıt
değil, oğullarının anısına bir bina yaptırabileceklerini bir kez daha açıklamak
zorunda kalır.
Bu
cümleye daha da sinirlenen rektör, tamamen horn etkisinin altında yerinden
fırlar. Son yaptırdıkları binanın maliyetinden bahsederken; onları küçümsemeyi
de ihmal etmez. Ve kendince konuşmayı sonlandırır.
O
ana değin hiç söze katılmayan eşine dönen yaşlı kadın, bina için gerekli
paranın miktarını öğrenince birden fikir değiştirir. Ve ellerindeki parayla
oğulları için kendi üniversitelerini kurmanın çok daha anlamlı olacağını adeta
fısıldar. Eşi de başıyla onaylar.
Rektör
ise duydukları karşısında şaşkın ve bir o kadar üzgündür.
İşte
bu ilk adımla, Doğu Californiya’ ya dönen Stanford çifti; oğullarının adını
ebediyete yazdıracak o üniversiteyi kurarlar. Amerika’nın en gözde
üniversitelerinden bir tanesi olan Stanford Üniversitesi’ni. ‘’
Bu
öyküden sonra ilk izlenimin ne kadar etkili olduğunu hiç unutmayız sanırım. Bazen
bilinçli bazen de bilinçsiz olarak bu etkiler altında kalıyoruz; hayatın
çarklar arasında koştururken. Bundan kaçış yok.
Peki
neden böyle bir etki var dersiniz?
Nedenini
uzmanlar dahi açıklayamıyor ne yazık ki.
O
ANki duygu, düşünce ve değerlendirmelerimizin; bilincimizin dışında; bazı
olumlu ya da olumsuz algılara göre etkilendiğinin farkında değiliz çünkü.
Üstelik
kazara bu durumla yüzleştiğimizde, sebepleri önümüze sıralandığında kabul
etmemek için de olmadık çabalar harcıyoruz. Kimbilir belki kendimize
yediremiyoruz. Belki de her şeyin kontrolümüz altında olduğu fikri daha çok
hoşumuza gidiyor.
Anlık
da olsa etkiler madem bu denli bizim yolumuzu belirliyor; o halde gelin başımızın
üstündeki ışıklı haleyi parlatalım. Parladıkça
önümüzde uzanan yol ışıklarla dolacak çünkü. Ben buna tüm kalbimle inanıyorum. Peki
ya sizler?
Sevgiyle
kalın.
Belgin
ERYAVUZ
01.03.2016
Kaynaklar:
http://www.bilgievi.org.tr; http://www.psikolojitestleri.com.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder