Ben
bu soruya kocaman bir EVET diyorum.
Peki
ya sizler?
İsterseniz
cevap için yazımın sonunu bekleyebilirsiniz.
Beraberce
bir hayatı paylaşıyoruz. Günü geliyor seviniyor, günü geliyor üzülüyoruz.
Egomuza
yenik düşmeden, BİRden BÜTÜNe geçebildiğimiz o yumuşacık ve naif anlarda ise;
etrafımızda muhteşem gülüşler yaratıyoruz.
Önemli
olan bunlara daha çok vesile olabilmek. Bunun için gayret göstermek. Yeri geldiğinde bazı şeylerden fedakârlık
etmesini bilmek.
Benim
tabirimle, paylaşarak çoğalmak.
Fark
ettiğimizde bir hediye gibi kucaklıyoruz onu. Fark etmediğimiz anlarda ise,
elimizin altında durduğu halde, görmeden geçip gidiyoruz yanından. Ama bir
gerçek var ki hepimiz ŞANSlıyız. Elbette kulvarlarımız farklı. Asıl olan; bulunduğumuz
kulvarda bizden daha az şanslı olanlara yardım edebilmek. İşte bu muhteşem bir
güzellik.
Özellikle
konu engelliler ve çocuklar ise.
İnsani
duygularımızı ve vicdanımızı, sevgi cömertliğimizle kuvvetlendirip başkaları
için kullanıyoruz. Paylaşıyoruz. Çoğalıyoruz.
Tıpkı
Amerika’daki oyun çağı çocuklarının; Shay isimli engelli arkadaşlarına
tanıdıkları o bir günlük şans gibi.
Bu
gerçek bir yaşam hikayesi.
Ve
ben biliyorum ki; bizim ülkemiz dahil tüm dünyadaki engelli anne babaları; buna
benzer pek çok olayla yaşamın her karesinde karşı karşıya.
Peki
ya sonuç?
Maalesef
yüzlerine kapanan kapılarla, şans kelimesini dahi unutmuş durumdalar.
İşte
bu yazıyı paylaşmaktaki amacım. Birilerinin o çok zor ve engebeli dünyaları
için minicik bir ışık yakabilmek. Gülümseyen yüzleri, sevgi dolu yürekleri
çoğaltmak.
Shay
isimli çocuk tam bir kahraman. Evet engelli, ama engeline rağmen zoru başarmayı
seviyor.
Önce
Shay’ı biraz tanıtmama izin verin. Shay, sağlıklı olarak dünyaya gelir. Ancak
sekiz yaşını sürdüğü sıralarda, hiçbir belirti göstermeden aniden hastalanır.
Ve sadece bir iki ay içinde görme, hareket, yeme ve konuşma yeteneklerini
tamamen kaybeder.
Hastalığının
ismi ALD.
Beyni
etkileyen genetik bir hastalık. Çok nadir olarak görülüyor. Bu hastalığa
yakalananların uzun yaşama şansı yok. Doktorların verdiği en uzun termin sadece
10 yıl. Maalesef tedavisi de henüz bulunmamış. (devamı yaşam öyküsü ile beraber 2/2’de)
Sevgiyle
kalın.
Belgin
ERYAVUZ
21.09.2015
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder