23 Haziran 2014 Pazartesi

İÇİMİZDEKİ KURT (3/3)

‘’Ben duygusu yani ego. Benim mutluluğum, benim başarım, benim başarısızlığım, benim elde ettiklerim, ben böyleyim, ben böyle değilim. Korkunun ifadeleri, ıstırap, depresyon, acı, kaygı, arzu ve üzüntüyle birlikte bütün bu BEN merkezli gözlemlemeler…Bütün bunlar bencilliktir. Kişisel çıkarlardır. Bencilliğin olduğu yerde, korkunun ve korkunun bütün sonuçlarının olması da kaçınılmazdır.’’ diyor ünlü Hintli filozof Krishnamurti.

Haksız da sayılmaz. Hepimizin hayata karşı bir duruşu var. Yaşadığımız olaylara bağlı olarak; kendimize, etrafımızdakilere ve yaşama karşı bir tavır alıyoruz. Eğer bu duruşumuz olumlu sinyaller içeriyorsa; ruh sağlığımızı her dem koruyoruz. Yaşamın güzelliğini fark ediyoruz. Öyle değil mi? Kendimize olan güveni daha da pekiştiren harika bir duruş bu. Üstelik yarınlarımızı da besliyor.

Burada en önemli etken güven duygusu. Hem kendimize, hem başkalarına hem de hayata karşı güven duygusu sözünü ettiğim. Hepsinin çok iyi oturmuş olması lazım kişiliğimizde. Bir tanesi eksikse olumsuzluk bulutları beliriyor çünkü. Yorgun, sırtında fazla yük taşıyan, ilişkileri sağlam olmayan kişiler olabilmemiz an meselesi. Bu da ruh sağlımız için tehlike çanları demek. 

İşte TA ve felsefesi yardımı ile; temel ihtiyaçlarımız (fark edilmek, kabul görmek, sevilmek, beğenilmek, hal hatır sorulmak, okşanmak gibi) doyuruluyor. Mutluluğun temini kolaylaşıyor.

Hepimiz doğdumuz andan itibaren önce ailemizden, sonra da sosyal çevreden pek çok mesaj alıyoruz. Ona göre şekilleniyoruz. Adım adım verdiğimiz kararlarımız da, yıllar sonraki hayatımızın temel taşlarını döşüyor. Elbette o anlarda farkında olamıyoruz. Bu anlamda uzmanlar; çocukluk dönemindeki kararların çok etkili olduğunu savunuyor. Ve ekliyor ‘’Yaşam bu kararların ışığında şekillenir.’’ Sizce haksızlar mı?

Oysa ki biz bunun farkında olmadan, başımıza gelenler için hep başkalarını suçlama peşindeyiz. En kolay yol bu çünkü. Suçlu kimse yok bizden başka bunu kabul edelim. Varsa hatalarımız hepsi bize ait. Ve hepsi yaşam boyu aldığımız o kararlar silsilesinde saklı.

Bu yöntemi uygularken dikkat edeceğimiz en önemli nokta ise; kendimizi baskı altına almaktan kaçınmak olmalı. Çünkü duygularımızı bastırdıkça, yok saydıklarımız ve reddettiklerimizle bilinçaltımızı istemeden besliyoruz. Bu da pek çok ruhsal probleme davetiye çıkarmak demek. Yapılan araştırmalar; psikolojik hastalıkların neredeyse yüzde yetmişinin bastırılmış duygulardan kaynaklandığını ortaya çıkarmış. Takdir edersiniz ki, bu çok ciddi bir oran.

O halde olumsuz duygulardan, kinden, kızgınlık ve öfkeden kurtulmanın kendimizce en sağlıklı ve uygun yolunu seçip uygulamamız gerekiyor. Davranışlarımızla ve sözlerimizle başkalarını yaralamadan. O yaranın etkileri gerisin geri bizi bulmadan. İçimizdeki hüzünlü yaraların varlığını kabul edip, bilincimizi besleyerek.  

Şimdi elimizde güzel bir yöntem var. Kendimizle yüzleşebilir ve yeniden şekillendirebiliriz. Tek yapacağımız biraz sabır ve bolca çalışmak olmalı. Sebatla ve kalp gücümüzle duygu ve düşüncelerimizin kontrolünü elimize geçirdiğimizde; hayatın aslında nasıl da rengarenk olduğunu yeniden göreceğiz.

İçimizdeki o kötü ve olumsuz  duyguların kaynağı kurtu aç bıraktık bir kere. Çaresiz artık. Sesi neredeyse çıkmaz oldu.. İyi ve olumlu duygularımızın kurtu ise güçlendi tam tersine.

Hayatımızın kalitesi arttı.

Zarafet yansıdı davranışlarımıza. 

Bakışlarımıza da sevecenlik.

İşte o özlem duyduğumuz topluluk karşımızda. Ve biz onun en KIYMETLİ parçasıyız. Kendi hayatımızı nasıl yaşayacağımıza karar verdik. Değiştirmek istediklerimizi değiştirme gücünün sadece biz de olduğunu öğrendik. Bildiklerimizi yeniden tekrarladık. Geçmişi, yaşanan acıları dünde bıraktık. Onlardan sadece ders alıp yola devam ettik. Bugüne ve anlara odaklandık. Her geçen gün artı hanemize bir değil birkaç artı daha ekledik.

Tüm bunlar hayal değil inanın bana. Hepsi yapılabilir davranışlar. Hepsi bizim elimizde. Kendimizi yaşadığımız acı olaylar nedeniyle sürekli cezalandırmaktan vaz geçip; renkleri kucaklama zamanı şimdi.

BERABERCE. Yürek yüreğe.

Sevgiyle kalın.
Belgin ERYAVUZ



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...